Cihan Yıldırım yazdı...

Seçim sonrası gündem sakin olunca gazeteciler olarak boşluğa düştük. Bir iki mesele var ama yetmiyor! AK Parti’de ilçe başkanları atanacak, CHP’de kadınlar ve gençler kongreye hazırlanıyor…
Ayşe K. Uçak ve Meltem Karakaş ile “Gündem belirleyen Kazım Kurt’a gidelim” dedik. Odasına girdiğimizde İl Başkanı Talat Yalaz ile tüzük çalışıyorlardı. Ne zaman biri ‘tüzük’ dese Can Yücel gelir aklıma… Orada da geldi ama sustum!
Başkan Kurt’a “Ortam çok sakin, sizinle gündemi belirlemeye geldik” deyince “Valla hiç kusura bakmayın. Ben protokolün 35’nci sırasındayım. Bende önde çok isim var” dedi gülerek…
Öğle yemeğine geçmeden odasında çayları içerken “Yabancı uyruklu şahıslara yönelik söyleminiz şık olmadı” dedim. Kurt “O konuşmanın öncesi var… Biz bu konuda karar aldık. Onların hayatlarını zorlaştırıcı bir şey yapmayacağız. Fakat AK Partili arkadaşlar ‘Neden bu mecliste ülke gündemini konuşuyoruz’ dedi. Bende o örnekle açıkladım. Kağıt toplama işini tamamen ele geçirdiler dedim. İlgili firma Tepebaşı’nda da Odunpazarı’nda da toplama işini bıraktı. Örneğin biz kilosuna bir lira diyoruz, firma onlardan 30 kuruşa alıyor. Gelip bizden alır mı? Almaz… İşte ülke gündeminin Odunpazarı’na yansıması…” diye konuştu.
Sonra işin başka boyutları da çıktı ortaya…
Kurt’a göre Eskişehir’de 40 bin civarında yabancı uyruklu şahıs var. Afganlar, Telaferli Türkmenler, Ukrayna-Rusya Savaşı’ndan gelen 250 Kırım Tatar Türkü var… İranlı var, sayıları yaklaşık 1000… İranlılar Hristiyan ve Kurt’tan kilise talep etmişler… Yine Ruslar var… Dernek kurmuşlar…
Çaylar geldi…
Kurt’a disiplin sürecini de sorduk… Eline yine tüzük kitapçığını aldı ve ilgili bölümleri okudu. Parti üyesi, parti adayını desteklemek zorunda dedi… Bu noktada “Olan olmuş deseniz bu iş sona erer” dedik. Kurt da “Bugüne kadar hep öyle dedik ama her seçim aynı şey oluyor” dedi.
Kurt’un aday olduğu 2014 ve 2019 seçimlerinde de parti içi muhalefet söz konusuydu. Bu konudan artık ‘sıkılmış’ gibiydi…
Talat Yalaz, ay sonunda Muğla’da yapılacak il başkanları toplantısına hazırlanıyordu. Eli boş gitmek istemiyordu anlaşılan. Kırsal ilçe başkanlarını gezip tüm örgütün nabzını tutacak.
Yalaz, Kurt’un mevcut tüzüğe önemli katkılar verdiğini söyledi.
Kurt, ilçe başkanlarının siyaset alanını biraz daha genişletecek öneri sunacak. Nüfusu bir milyon olan ilçeler var, dedi… 50-60 bin nüfuslu kentin il başkanı toplantılara çağrılıyorsa ilçe başkanları da arada bi toplanmalı, birbirini tanımalı diyor.
Kurt, yaklaşık 300 emeklinin Halk Market’ten yardım aldığını açıkladı. Başvuru sayısı inanılmaz artmış… Aşevi de aynı şekilde…
Yemeğe geçtik…
İnerken “Tasarruf tedbirleri gereği yemekhanede yiyoruz başkanım” dedik. Başkan ‘Biz hep tasarruftayız” dedi… Belediye’nin altındaki yemekhanede günlük 100 liraya personele yemek sunuluyor.
Yeni belediye binasını konuştuk. 35 yataklı yaşlı bakım merkezine kadro beklediklerini söyledi. 35 yatak ne demek? Yunusemre’de o kadar yatak yok! Yani iyi bir kapasite ve şu an için çok ihtiyaç var. Bir an önce gerekli kadronun tahsis edilmesi gerekiyor.
Sohbetimizin içinden Erdal Çakıcıer, Yılmaz Büyükerşen, Ayşe Ünlüce’de geçti… Çok önemli şeyler değildi ama ‘off the record’ olma ihtimaline karşı yazıma almıyorum.
Gelelim Özel-İmamoğlu ikilisi ve ilişkisine…
Kurt, bu konuda çok net! İkisinin arasını kimse bozamaz, çok iyi anlaşıyorlar. Başkan “Ekrem İmamoğlu Cumhurbaşkanı olana kadar Özgür Özel Genel Başkan olur” dedi. Bi ara “47 yıl sonra seçimden birinci parti olarak çıkmış CHP’nin genel başkanı kurultayda değişmez, değişmemeli” dedi. Hatta gülerek “Değişmesi teklif dahi edilemez” diye devam etti.
Başkan, siyasete gireceklere altın niteliğinde bir de öğüt verdi: Konu ne olursa olsun politikacı her konu hakkında 10 dakika konuşabilmeli…
Bahçede çayları, kahveleri içip Talat Yalaz’ın zengin kalkışıyla hepimiz ayrıldık.