21'nci yüzyılın en önemli yetkinliği 'odaklanmak'
Busena Çelik Zümbül
"Asıl en karanlık zamanlarımızda ışığı daha net görebiliriz." Aristoteles
Şubat ayında yine insanlık insan olduğuna bir sefer daha utandı. Güçler savaşında güçsüzler olayla hiç alakalı olmasalar da kaybeden oldu. İşin siyaseten karşımıza çıkan kısmı bambaşka ruh karartıcı olaylara sahne olurken, ülkelerin (Aslında tek adam rejiminin desek daha doğru olur) çıkar çatışmaları sebebiyle yaşadıkları ve yaşattıkları bu yüzyılda dudak uçuklatan cinstendi. Hala da bu yaşanılanların etkisi sürüyor ve hayatlarımıza mecburen devam edip kendi yaşamımızda maddi – manevi yaşam mücadelemizi sürdürüyoruz. Çünkü bu yüzyılda en önemli sahip olmamız gereken yeteneğimiz odaklanabilmek.
İşine ve ailesine odaklanarak insanı, doğayı koruyarak kolektif bilincin çıkarı için hareket edebilecek bu ve benzeri değerleri gözeterek değer üretebilecek bir insanlığa ihtiyacımız var. Doğrunun tek olmadığı bu yüzyılda bencilce davranışlarımızdan sıyrılarak işlerimizi yönetebilmemiz için odaklanmayı, krizleri yönetebilmeyi öğrenmek zorundayız. Hemen pozisyon değiştirebilen, mevcut durumdan yeni karşılaştığı duruma adapte olarak kendini ve ekibini geliştirecek yön-der ’lere yani lider yöneticilere ihtiyaç var.
İşte tam bu durumda karşımıza işletmenizin ömrünü sürdürebilir kılmak için en önemli başka bir husus devreye giriyor; rekabet kabiliyetiniz. Hemen finansal olarak sahip olduklarımız haricinde beşeri sermayemizde barındırdığımız kaynaklarımızı finansal güce çevirebilecek yetkinlikte davranarak ve bunları doğru pazarlama unsurlarına entegre etmeli, durumu yönetmeyi bilmeliyiz. Geleneksel pazarlama unsurları ve dijital pazarlama unsurlarını birbirlerine paralel olarak doğru yönetebilmeli, rakiplerimize göre bir adım önde olmayı başarabilmeliyiz.
Peki bunu nasıl yapacağız dediğinizi duyar gibiyim. İşte şimdi size 5 adımlık bir yol haritası vereceğim. Bulunduğunuz sektöre ve iş modelinize göre bu yol haritası alt başlıklara ayrılarak farklı şekillerde pozisyonlanabilir. Bu detaylardan emin olamıyorsanız bir marka yönetim stratejistinden danışmanlık almanızı öneririm.
Hadi şimdi gelin beraber bu yol haritasına bakalım.
1. Markanızın sahip olduğu kaynakların ne kadar farkındasınız. İşletmeniz için bir SWOT analizi yapın.
2. Markanızın doğru rakip belirlemesini yaptınız mı? Buna göre rakiplerinizin SWOT analizini yapın.
3. Çıkan sonuca göre pazarlama aksiyon planınızı belirleyebilir olmak için marka konumlandırmanıza karar vermelisiniz.
4. Marka konumlandırmanız için ise işletmenizin net hedef kitlesini belirleyerek onlara sunduğu değeri öne çıkarmalısınız.
5. Buralardan çıkaracağınız sonuca göre gerekiyorsa kurumsal kimlik çalışmanızı revize edebilir, web sitenizde iyileştirmeler yapabilir ya da yeni bir web sitesi tasarlatarak müşteri deneyimi tasarımı oluşturabilirsiniz. Sosyal medya görsellerinizi ve yazılı metinlerini, yani sosyal medya içeriklerinizi elde geçirmeyi de unutmayın. SEO ayarlarınızı güncelleyerek organik olarak Google ’da öne çıkmak için çalışmalar yapabilir ya da dijital marketing bütçeniz varsa sosyal medya kanallarınızda sponsorlu reklamlar çıkarak, Google Ads profilinizde anahtar kelime reklamları ile rakiplerinizin önüne geçebilirsiniz.
Bunların hiçbiri sakın gözünüzü korkutmasın ama şunu da bilin günümüzde işinizin ömrünü sürdürebilmek için bu pazarlama unsurlarını göz ardı etmek gibi bir opsiyonunuz maalesef yok. Bu sebeple kendinizi ve ekibinizi bu konuda donanımlayarak, doğru partnerler ile pazarlama planınızı yapmalısınız.
"Bilgiyle dirilenler ölmez." Hz. Ali
Eğer bugün bunları yapacak gücünüz yoksa, gündem ve diğer problemler motivasyonunuzu düşürüyorsa ve kendinizi iyi hissetmiyorsanız, kendinize izin verin. Sevdiklerinizle kaliteli vakit geçirin. Bazen hepimizin buna ihtiyacı oluyor. Ama yarın yine kendi hayatınız için ayağa kalkın, bilgi ile donanımlanın, bir kurumda da çalışıyor olsanız, kendi şirketinizde olsa işinize dört elle sarılın ve hayallerinizin peşinden koşmaya devam edin, çünkü bunu kimse sizin için yapmayacak, unutmayın!
Yorumlar