Belki haber bültenlerinde denk gelmiş, dijital medyadan okumuşsunuzdur...
AK Parti ile MHP'nin "Dezenformasyonla Mücadele" adı altında hazırladığı ve basın meslek örgütlerince "Sansür Yasası" olarak nitelenen teklifi.
Cumhur İttifakı'nı oluşturan AK Parti ve MHP'li vekiller canhıraş bir biçimde ilgili yasa maddelerini TBMM'de oylayarak geçirmeye çalışıyorlar.
Anamuhalefet CHP ve İYİ Parti ile diğer muhalefet partilerinin engelleme çalışmaları bir yere kadar kuşkusuz.
Sansür altında sesimiz kısılmaya çalışılıyor ey millet farkında mısınız?
Bunun daha da ötesi otosansür...
"Toplum düzenini bozacak nitelikte haber" yaftası yapıştırılan her haberi yapan gazeteci, bunu sosyal medyadan paylaşan vatandaş birlikte hapsi boylayabilecek.
1 ile 3 yıl arasında değişen hapis cezaları söz konusu.
Bu teklif yasalaştığında ne olacak söyleyeyim.
Sadece gazeteciler değil vatandaşların da fikir özgürlüğü tehlike altına girecek.
"Ben tweet atmıyorum ki, sosyal medya hesabım yok ki" diyen bana neci Hüsnü abim, Ayşe teyzem tamam da oğlun-kızın, torunların ne olacak? Doğru bulduğu düşüncesini 100 yıllık bir Cumhuriyet Türkiye’sinde konuşmaktan, yazmaktan, dijital mecralarda paylaşmaktan korkarak geri mi duracak?
Etliye sütlüye karışmadan, sorulursa konuşup, sorulmazsa susacaklar mı?
Böyle bir Türkiye mi hayal ediyoruz 2022 yılında?
Gazeteci, yolsuzluk, aile şirketleri, eş-dost kayırmacılığı, yandaş müteahhitlerle soyulan Türkiye'yi, yoksulluğu, ihale dümenlerini, KPSS skandallarını, yasakları, rüşveti yazmasın mı?
Kamuoyu nasıl haber alacak olup bitenden?
Yasa maddelerinin oylandığı TBMM'de nasıl bir atmosfer olduğunu gazeteci meslektaşımız CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer'e sordum.
Sansür Yasası'nın ne kadar sakıncalı bir durum yaratacağı konusunda eylemlerde yer alan, meslek örgütleriyle hareket eden Çakırözer, "CHP olarak yasa maddelerini Meclis'ten geçirmeme adına kararlıyız. Her madde öncesi yoklama istiyoruz" dedi.
MHP'nin AK Parti'den daha kararlı davrandığı konusunda bir irade olduğunu söylediğim Çakırözer, "Eğer AKP bu yasadan rahatsızsa imzasını geri çeksin o halde. Saray'da hazırlanıp önlerine konmuş yasa maddeleri için el kaldırıyorlar. Bizim Meclis'ten gördüğümüz manzara bu" ifadesini kullanıyor ve ekliyor:
"Pembe tablolarla seçime gitmek istiyorlar. Olumsuz hiçbir şey yokmuş gibi... Ülkede çocuk istismarları, rüşvet, yolsuzluk, kadın cinayetleri yokmuş gibi... Ülkece insanların sesini çıkarmaktan korkar hale geldiği, gık diyeni cezaevine atan bir otoriter rejimi inşa etmekten başka bir şey değil yaptıkları. Biz CHP grubu olarak bu yasayı çıkarmamakta kararlıyız, elimizden gelen ne varsa bunun için mücadele ediyoruz."
"Tarih tekerrürden ibarettir" derler...
Seçimi kaybedeceğini anlayan Adnan Menderes ile Turgut Özal da benzer uygulamalarla basının sesini kısmaya çalışmıştı ama işe yaramamıştı.
Unutmayalım ki fikrini özgürce ifade eden bireyler, farklılıkları zenginlik sayan yurttaş bilinci, ülkesinin çıkarını kendisininkinden üstün tutan bir yönetici anlayışının egemen olduğu Türkiye hayal değil.
Yeter ki cesaret edip isteyelim...