Her gün televizyonlarda, radyolarda ve gazetelerde insanların yaşanan Pandemi sürecinde nasıl korunmaları ve davranmaları gerektiği konusunda onlarca hekim tavsiyelerde bulunuyor…
Şimdi ben burada verilen tavsiyeleri tekrar etmeyeceğim…
Ancak bazı insanların hem kendilerinin hem de başkalarının sağlığını ve yaşamını tehdit edecek şekilde neden sorumsuz davrandıklarını Bertrand Russel’ın “Dünyanın sorunu bilgililer hep kuşku içindeyken, cahiller her zaman kendilerinden emin ve cesaretlidirler” sözü yeterince açıklıyor, sanırım…
Öyle ki bu cesaret, gerçekte bilgili ve akıllı insanların öncü ve örnek olması gereken konularda bile onları daha etkili kılıyor.
Üstelikte “düşen bir çığın neden olduğu can kayıplarından hiçbir kar tanesinin kendisini sorumlu tutmaması” gibi büyük bir vicdani rahatlık içindeler…
Maskesiz geziyorlar, sosyal mesafeyi yok sayıyorlar, karantinadan kaçıyorlar ve düğünlere gidiyorlar daha birçok faaliyetlerde bulunuyorlar…
Pandemi’nin ilk günlerinde daha kaygıyla ve dikkatli yaklaşılan bu süreç “toplumsal kaygı eşiğinin” aşılmasının verdiği vurdumduymazlıkla, giderek daha çok kişinin tedbirsiz davrananlar kervanına katılmasına neden oluyor…
Justin Kruger ve David Dunning isimli iki ABD'li psikiyatrist "Cehaletin, gerçek bilginin aksine, bireyin kendine olan güvenini artırdığını” söylüyor.
Yaşananlar, onların bu öz güveninin topluma da sirayet ettiğini gösteriyor…
Zira, Covid-19 hastalığına karşı bedenlerin kazanması beklenen “sürü bağışıklığı” yerine “akıl bağışıklığı” kazanılmaya başlandı…
Böylece, toplum psikolojisi biliminde kullanılan bir kavram olan “çoğulcu cehalet” denilen bir olayın sonucu ortaya çıkan “çoğulcu cesaret” olayı yaşanıyor…
Nedir bu çoğulcu cehalet? Derseniz "bir topluluğu oluşturan bireylerin çoğunluğunun kişisel olarak bir konuyu yanlış buldukları halde, çoğunluğun buna razı olduğunu farz ederek durumu kabullenmesi hali” olarak ifade edilmektedir, kaynaklarda…
Şimdi cehalet ile bilgisizlik arsındaki farkı ayırt eden okurlarımızın, bu durumun cehaletten değil bilgisizlikten kaynaklandığını düşünebilecekleri geldi, aklıma…
Sonra kendi kendime, bu konuda her türlü ortamda verilmedik bilgi ve tavsiye kaldı mı?
Yapılması gereken topu topu maske, mesafe ve hijyen, diye düşündüm…
Bunun üzerine cehaletle ile bilgisizlik kavramlarını uzun uzun araştırdım ve kısaca şu sonuca vardım; “Bilmeyene anlatırsın öğrenir, ama cahile anlatamazsın çünkü o zaten biliyordur”.