ABD Temsilciler Meclisinin; 1915 olaylarını “soykırım” olarak tanıyan tasarıyı kabul etmesi ile ülkemiz ile ABD. arasında Ermeni Meselesi üzerinden yaşanan ve her sene farklı bir boyutta karşılaşılan kriz yeniden oluştu. ABD. Meclisinin genel kurulunda yapılan oylamada 405 üyenin tasarı lehinde oy kullanmasına karşılık sadece 11 üyenin tasarıya karşı çıktığı görüldü.
Ülkemiz ile ABD. arasında son dönemlerde yaşanan kriz ile son olarak gündemdeki BARIŞ PINARI HAREKATININ etkisi altında alınan bu kararın ; ABD.’nin iç politika hesaplaşması sonucu alındığı, tasarının oylamasında bir ilgisi bulunmadığı halde sözde Kürt Sorunu ve barış pınarı harekatının da özellikle iliştirilmesinden açıkça anlaşılacağı üzere ; her sene ortaya atılan bu kararın uluslararası alanda devletimize dayatılan bir şantaj olduğu aşikardır. Dolayısı ile devletimiz ve halkımızın gözünde yok hükmünde olacağı tartışmasız olan bu kararı kabul etmemek ile birlikte ; Ermeni Meselesinin hukuki boyutunu irdelemek ve her Türk vatandaşının tarihini bilerek ve özümseyerek bu meselede devletimizin yanında olması gerektiğini düşüncesi ile bu yazımızın konusunu oluşturduk.
1.Dünya Savaşı sürecinde idari bir tedbir olarak alınan Ermeni sevk ve iskân kararından doğan ve mülkiyet hakkı ile soykırım suçu iddiaları zemininde geliştirilen Ermeni meselesi ; tarihî, siyasi, hukuki yönleriyle çok boyutlu bir sorun olarak günümüze ulaşmıştır. Bu anlamda ; öncelikle Ermeni sevk ve iskânı (Tehcir ) kararının hukuki niteliği belirlenmelidir. Osmanlı Devletinde tehcir kurumunun iki farklı görünümü vardır; a) İdari bir uygulama olan İSKAN ve YERLEŞTİRME ve b) cezai bir uygulama olan “sürgün”. Alınan Ermeni tehciri kararı ise ; bir yasama kararına dayandığından, kanun hüküm ve kuvvetinde olup; sebep ve amaç unsurları dikkate alındığında da “sürgün” niteliğinde cezai değil, “iskân ve yerleştirme” niteliğinde idari bir karardır.
Bu kararın ; ÖZELLİKLE ALINDIĞI DÖNEMİN ve ŞARTLARININ günümüzün hukuk anlayışı ile uyumu incelendiğinde ; kararın döneminin hukuk anlayışına uygun olduğu görülecektir. Ermeni sevk ve iskân kararı; 1.Dünya savaşı sürecinde alınmış bir karardır. Osmanlı Devleti’nde Balkan Harbi’yle başlayan ve 7 yıl kesintisiz süren sıkıyönetim rejimi mevcuttur ki alınan bu karar ; sıkıyönetim rejimi içinde değerlendirilmelidir. 1.Dünya savaşı döneminde ; savaşan diğer devletlerde de sıkı yönetim rejimi uygulanmış, hak ve hürriyetler askıya alınmıştır. 2. Dünya Savaşı döneminde dahi ; ABD’de, askerî ve siyasi zaruret gerekçesiyle , Japon kökenli ABD vatandaşları tehcir edilmiştir.
Bu nedenle ; alınan bu kararın döneminin mevzuatına ve kanun devleti ilkesine uygun olduğu görülmektedir.İskan uygulamasının hukuk devletine uygun bir şekilde yapılmadığı eleştirilerinin ise ; o dönemde Osmanlı Devleti’ni hukuk devleti prensipleriyle bağlayan ulusal ve uluslararası bir hukuk normu olmadığı gibi dünyada da hukuk devleti anlayışı henüz yerleşmediğinden Tehcir kanunu uygulamasında hukuk devleti ölçütlerinin aranmasının gerçekçi olamayacağı kaçınılmazdır.
Bununla birlikte ; sevk ve iskân tedbirinin, savaş gerekleriyle orantılı olup olmadığı yani adalet ilkesiyle ne ölçüde örtüştüğü değerlendirmesinde ise; sıkıyönetim rejimi ile yürütülen bir savaş sürecinde alınan bu kararın günümüz hukuk devletlerinin temelini teşkil eden eşitlik ilkesinin, yerleşme ve seyahat hürriyetinin ve olağanüstü hâl rejiminin kıstası ile değerlendirme gerçekçi olamayacaktır. Tüm ülkelerin tarihinde yaşadığı acılar vardır. Ancak bunların olaya taraf dahi olmayan egemen güçler aracılığı ile siyasallaştırılarak dönem dönem siyasi şantaj olarak kullanılması kabul edilemez. Kaldı ki ; tarihi olaylar ve iddialar ile ilgili meclisinde karar alabilmesi 3.bir devletin görevi de değildir.Yapılması gereken ; 1.Dünya savaşı sırasında çıkarılmak zorunda kalınan bu yasanın uygulamasına dönük eleştirilerin karşılanacağı tarafsız bir tarih komisyonu aracılığı ile devlet arşivlerinin de araştırılması sureti ile siyasi amaçlar uğruna tarihin siyasileştirilmesinin önüne geçilmesidir.
NOT : Her türlü görüş ve önerilerinizi mail adresimize ([email protected]) gönderebilirsiniz.