Turistin gelmediği şehirlerde esnaf için zor günler daha erken başlıyor. Yaz ayları biter gitmez insanlar evlerine kapanıyor, müşteri azalıyor… Turizm konusunda iddialı şehirlerin esnafı ise elbette daha şanslı…
Eskişehir’in esnafı da son yıllarda bu kategoride… Kentimizin turizm sezonu ilkbahar ve sonbahar ayları… Yazın daha çok denize gidiliyor, kışın herkes evinde… Eskişehir, bahar aylarında geziliyor…
Yaz aylarında Belçika’da yaşayan Emirdağlı hemşerilerimizin gelmesiyle hareketlenen ticari hayat, sonbaharda gezi turlarının adeta akın etmesiyle ayakta kalıyor.
Bugünlerde Tarihi Odunpazarı Bölgesi ya da Devrim Otomobili’nin sergilendiği alandan geçtiyseniz ne demek istediğimi anlarsınız.
Turizmden ekmek yemeye başladık. Bazıları için geçim kapısı oldu. Üstelik daha yolun başındayız. Eksikliklerimiz var. Daha önce de birkaç kez değinmiştim.
En önemli eksiğimiz kış aylarında turisti kentimize getirememek. Ve elbette gelenlerin günübirlik olması… Bu konuda biraz ilerleme sağladık. Ama kış aylarında hala misafir getiremiyoruz.
Asıl ihtiyacımız olan kışın Eskişehir’e insanları getirmek…
Bu konuda zaman zaman bazı girişimler oldu ama hem cılız kaldı hem de sürekliliği olmadı. Ticaret Odası bir girişim yapmıştı. Yarıyıl tatilinde Eskişehir’e gelinmesi çağrısında bulunmuştu…
Uzun süreli olmadığı için ses getirmedi. Kısa sürede unutuldu gitti… Bir iki kere ‘çağırmayla’ ya da davet etmeyle olmaz. Sistematik ve renkli bir kampanya yürütülmeli.
Vali Hüseyin Aksoy’un ilk işlerinden biri de turizm çalıştayı düzenlemek olmuştu. Umarım oradan sonuç alınır… Üniversitelerin ilgili bölümleri var. Bu konuda yetkili ve uzman onlarca akademisyen var.
Ne yapıp edip kışın insanları Eskişehir’e getirmeliyiz. Mümkünse bazı kırsal ilçeleri de bu işe dahil etmeliyiz.
Kar altında Yazılıkaya, bembeyaz Sivrihisar Ulu Camii… Yine Yazılıkaya…
İklimi ve harika doğasıyla Sarıcakaya ve Mihalgazi bu konuda düşünülebilir.
Potansiyelini harekete geçirsek Kızılinler’e yurt dışından bile misafir çekebiliriz.
Odunpazarı’nda kış başka güzel… Kar yağdığı zaman bir iki fotoğraf görmüştüm. Gerçekten davet ediciydi. Renkli konaklar, onlarca müze, sıcak simit, kar gibi lületaşı…
Bu iş sadece Ticaret Odası’na bırakılmamalı. En başta yerel yönetimler olmak üzere tüm kentin destek vermesi gerekir. Kongre turizmi işini de başaramadık. Daha doğrusu ele alamadık, tartışamadık…