“Şehrin dışında, kuzeyinde bağ ve bahçeler içinde kâgir kubbeli bir latif hamamdır ki, onun büyük havuzu sıcak su ile doludur. Suyu gayet sıcak olduğundan, soğuk su katılınca ılık olur. Çok faydalıdır.” – Seyahatname, Evliya Çelebi
17. yüzyılın önde gelen gezgin ve yazarlarından Evliya Çelebi, 10 ciltten oluşan ünlü eseri Seyahatname’de Eskişehir’in hamamından böyle bahseder. Bu sözden yola çıkarak, seyir defterinin sekizinci bölümünde Eskişehir’in termal yapısı, özellikleri ve bunların turizm açısından yansımalarına kısaca değinmeye çalışacağım. Esasında bu mevzunun, Eskişehir turizmi açısından geliştirilmesi gereken konuların başında geldiğini de hemen belirtmek isterim. İsterseniz yazımıza Eskişehir’in termal kaynakları ve bu kaynakların özellikleri ile başlayalım. Yüzyıllar boyunca Eskişehir’in termal özellikleri birçok medeniyet tarafından kullanılmış ve bu özellikleri nedeniyle, Bizans, Selçuklu ve Osmanlılar zamanında birçok merkez ve hamam yapılmıştır. 
Eskişehir ve çevresi yeraltı suları açısından oldukça zengindir. Buna ek olarak, debisi yüksek olan bu şifalı su kaynaklarının, birçok hastalığın tedavisine yardımcı olarak kullanılması da uygundur. Şehir merkezinde ve çevresinde farklı mineral ve özelliklere sahip yeraltı suları bulunur. Şehir merkezine bakıldığında, yaklaşık 15-20 civarında hamam olduğu görülür. Bu hamamların birçoğu Hamamyolu caddesinde ve bu cadde çevresinde (Eskişehir’deki yöresel adı ile Sıcaksular mevki) bulunur. Bu bölgede yer alan hamamların su sıcaklığı 38-45˚C arasındadır. Bu şifalı sular, romatizma, sinir sistemi hastalıkları, cilt hastalıkları ve metabolizma bozukluklarını iyileştirici özelliğe sahiptir. Eskişehir’de merkez bölge dışında, Sakarıılıca yöresi, Kızılinler – Hasırca yöresi, Mihalıççık – Yarıkçı yöresi, Aşağı ve Yukarı Ilıca yöresi, Alpu – Uyuzhamam yöresi, Çifteler yöresi, Hamamkarahisar – Çardak yöresi yeraltı suları açısından zengin bölgeler olarak dikkat çekmektedir. Bu bölgelerin suyu romatizma, metabolizma bozuklukları, dolaşım sistemi hastalıkları, deri hastalıkları tedavisine yardımcı olmakta ve yöreye göre su sıcaklığı 30-48˚C arasında değişiklik göstermektedir. Su sıcaklığı bakımından en yüksek bölgelerden birisi ise Sakarıılıca kaplıcalarıdır. Sakarıılıca bölgesinde akan suyun sıcaklığı 53 ˚C’ye ulaşabilmektedir.
“Eskişehir nam kasabada; âşıkların gözyaşının sıcaklığının bir örneği olan ve ateşsiz olarak Cenabı Hak tarafından ısıtılan hamamda, yolun pislikleri, tozu, toprağı temizlendi; vücutların yorgunluğu atıldı. O kevser gibi tatlı suda, nilüfer gibi hayat bularak, ertesi gün Seyitgazi’ye doğru yola çıkıldı.” – Tuhfetü’l Haremeyn,  Şair Nabi
17. yüzyılın önemli sanatkârlarından Şair Nabi eseri Tuhfetü’l Haremeyn’de, Evliya Çelebi gibi Eskişehir’in hamamlarından büyük övgüyle bahseder. Bu kadar övgüyle bahsedilen ve termal altyapısı zengin olan Eskişehir’in ne yazık ki termal turizm açısından şu ana kadar yeterli talebi ve ilgiyi görmediğini söylemek isterim. Özellikle komşu ilimiz Afyon ile termal turizm açısından karşılaştırıldığında, Eskişehir’in Afyon’a göre tesis ve tanıtım bakımından geride olduğu görülüyor. Tabii ki, bu durumun birçok nedeni bulunuyor ve bu nedenlerin çözümleri üzerine uğraşılıyor. Bu konu ile bağlantılı olarak, son yıllarda Eskişehir termal turizmi açısından birçok yatırım ve proje üzerinde çalışmalar da devam ediyor. Yeraltı suları açısından çok zengin bir altyapıya sahip olan Eskişehir’in hayata geçirilecek bu önemli projeler ile termal turizm açısından bir canlılık kazanacağını düşünüyorum. Ayrıca, turizm ve bu konular ile bağlantılı sektörlerde görev yapan uzman kişiler tarafından hazırlanacak yeni tanıtım ve etkinlikler ile yeni yatırımcıların şehrimize kazandırılması Eskişehir’e büyük yarar sağlayacaktır.      
Seyir defterinin yeni bölümlerinde görüşmek dileğiyle…
İletişim:
E-mail: [email protected]
Twitter: YigitMumcu