Yerel seçimler bitti. Siyaset bitti adeta.
AK Parti’nin kaderi belli olmayan il başkanı Gürhan Albayrak, Başkan Ayşe Ünlüce’yi hayırlı olsun ziyaretine gitti. Ardından Büyükşehir Belediye Başkanı Ünlüce, Başkan Albayrak’a iade-i ziyarette bulundu.
Hatırı sayıda pek çok meslektaşım bu ziyaret ve tokalaşmalara büyük bir sevinç ile yaklaştı.
Herşeye, daha doğrusu hiçbir şeye siyaset karıştırmama sevdalıları siyasette fink atarken, bizlere var olan tablonun ne denli güzel olduğunu konuşmak kaldı.
Eskişehirspor, “aman siyaset karışmasın”, Eskişehir’e hizmet “aman siyasete kurban gitmesin”
Ve bu tokalaşma, siyasetten arındırılmış bölgelerin müjdecisi olarak ele alındı adeta.
Normal şartlarda, ortaokulda vatandaşlık dersi almış bir öğrencinin gayet sıradan yaklaşacağı uygar bir birey davranışını bu denli kutsayıp, siyasileri siyasetin dışına davet etmek yarışa girenlerimizin çok kısa bir süre sonra anlayacağı üzere siyaset lazım bir şey.
“Bakın ne güzel yöneticilerimiz var tokalaşmayı biliyorlar” diyerek sevinenlerimiz de dahil olmak üzere hepimizin nasıl ciddi bir siyasetsizlik ile kıvrandığımızı anlamak uzun sürmez.
Fakat bu siyasetsizliğin, hem genel de, hem de yerel de ciddi nedenleri mevcut.
Ülke geneline baktığımız zaman AK Parti’nin yumuşama, CHP’nin normalleşme olarak ele aldığı şey bir mola hüviyetinde.
AK Parti ülkeyi kötü yönetmenin hesabını nasıl daha az ödeyeceğinin formülünü ararken, CHP ise yükselişini nasıl koruyacağını düşünmek için zaman arıyor. Bir cephe bu duruma normalleşme, başka bir cephe ise yumuşama olarak adlandırıyor.
Yereldeki yansımasına gelirsek, AK Parti İl başkanı arıyor mu? Teşkilat değişecek mi? Başkan Gürhan Albayrak koltuğunda kalacak mı?
Bu tür kritik sorular kendilerine cevap ararken, yapılabilecek en güzel şey zannediyorum, yumuşama başka bir tabirle siyasetsizleşme.
Öte yandan genel sekreterlik döneminde övgülere mazhar olan Ayşe Ünlüce içinde normalleşme yahut siyasetsizleşme olmazsa olmaz. Öncelikle belediyenin görevleri aksamamalı, ayrıca yeni döneme sert bir geçiş yapmamak adına kimse ile mücadeleye girmenin bir anlamı yok.
Düşünün Ünlüce, henüz kendi kadrosunu bile kuramadı.
Koltuğa oturur oturmaz birkaç vaadini yerine getirdi.
Gelen ziyaretçiler ardından Türkiye Belediyeler Birliği encümenliği derken siyaset üretmeye vakit mi bulamadı yahut bu bir tercih miydi bilmiyorum. Ancak, siyasetin boşluk kaldırmayacağı da bir gerçek.
İşte bu nedenle Erdal Şahbaz ile Kazım Kurt’un ortaklığı böyle bir alana gelip konuyor CHP’de.
Seçim öncesi siyasi söylemleri ile tozu dumana katan Talat Yalaz’ın anormal bir şekilde normalleşmesini de ana muhalefet partisinin ara iktidar partisine dönmeye mi yormalı takdir sizin.