Aynı konuları köşemde sık sık okumaktan sıkıldınız ama ben de artık bir arpa boyu yol alınamamasından sıkıldım. Sonuçlanmayan konuları ara sıra gündeme getirmek yetkililerin de gözünü açar, sivil toplum örgütlerini bir araya getirir.
Eskişehir Hacı Süleyman Çakır Huzurevi’nde yaşanan koronavirüs olayını Nisan ayından bu yana dile getiriyorum.
Hatta şehrimize yeni atanan Vali Erol Ayyıldız’ın da süreci takip etmesini devamlı ele aldım.
Huzurevinde bir personel ile birlikte 18 kişi virüsten dolayı hayatını kaybetti. Türkiye’de salgın dolayısıyla ilk boşaltılan huzurevi olan Hacı Süleyman Çakır’da duvarların ardından nelerin döndüğünü bilmiyoruz. Tek bildiğimiz 72 yaşlıdan 46’sının virüse yakalandığı, bir personel ve 17 yaşlı dahil toplamda 18 kişinin hayatını kaybettiği.
Bu zamana kadar da yetkililerden gerekli açıklamalar yapılmadığı için kendi yağımızda kavrulmaya, araştırmaları genişletmeye devam ediyoruz.
Bugün huzurevi ile alakalı çok önemli bir gelişme daha yaşandı.
Sadık Kaya…
Huzurevi personeli, 57 yaşındaydı. Aynı zamanda şeker, obezite ve tansiyon hastalıkları vardı. Koronavirüse yakalandı. 10 Nisan’da hastaneye kaldırıldı, 26 günlük yaşam mücadelesinin ardından hayatını kaybetti. Buraya kadar normalmiş gibi gözüküyor ancak yazımın kilit noktası şimdi başlıyor.
Kaya, kronik olarak sınıflandırılan bu hastalıklarına rağmen huzurevinde çalıştırılmaya devam edildi. 60 gün izin hakkı olduğu halde kullanmasına izin verilmedi. Yani anlayacağınız büyük bir ihmalkarlık ortada.
Sadık Kaya’nın kızı Merve Kaya Erdoğan, CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer ile birlikte savcılığa suç duyurusunda bulundu. Olayın takipçisi olacağız. Bakalım daha ne kadar suskunluklar devam edecek?