"Büyüdük mü?" başlıklı köşe yazımın daha mürekkebi kurumadan tüccar ve sanayicinin kullandığı elektrik ile doğalgaza yüzde 50 gibi büyük oranlı zamlar gelmesi üzerine bu yazıyı yazmak elzem oldu.
Sanayici ve tüccarın enerji ana maliyet kalemini oluşturan "elektrik ve doğalgaz"a bugünden geçerli olmak üzere ortalama yüzde 50 zam gelmesi üretim maliyetlerine binecek yük dolayısıyla tepkiye neden oldu.
Zammın, ikinci çeyrek yüzde 7,6'lık büyüme rakamlarının açıklandığı günün gecesinde yapılması da manidar.
Üretim maliyetlerini kat be kat artıracağını tahmin etmek zor değil.
İğneden ipliğe her ürünün zamlanacağı aşikar.
Ülkede, o da TÜİK verileriyle yüzde 80'e çıkan enflasyon karşısında maliyet muhasebesiyle uğraşmaktan uslanan sanayici ve KOBİ'lerin, yıl sonu enflasyon muhasebesiyle vergi hesabı için hükümet nezdinde şimdiden girişimlerde bulunduklarını duyuyoruz.
Tüccar ve sanayici ne diyor?
İşin üretimini ve ticaretini yapan kesimin temsilcileri yani Eskişehir Ticaret Odası, Sanayi Odası, Organize Sanayi Bölgesi başkanları bu duruma ne diyor, ona bakmak lazım öncelikle.
Eskişehir Ticaret Odası Başkanı Metin Güler, bu zamların üretim maliyetlerine olan olumsuz etkilerine dikkati çekiyor.
Enerji maliyetlerinin artışı yalnızca ülkede değil tüm dünyanın sorunu haline geldiğinden bahseden Başkan Güler, "Ancak ne yazık ki enerjide dışa bağımlı oluşumuz ve döviz kurunun yüksekliği sebebiyle ülkemizde enerji maliyetlerinin artışı çok daha fazla hissediliyor. Son olarak eylül ayı itibarıyla sanayide kullanılan elektriğe ve doğalgaza yüzde 50, konutta kullanılan elektriğe ve doğalgaza yüzde 20 civarında zam geldi. Sanayicinin kullandığı elektriğin ve doğalgazın zamlanması üretim maliyetlerini de artıyor. Bu artışlar da sanayicilerimizin, KOBİ’lerimizin maliyetlerini ciddi ölçüde yükseltiyor. Böyle bir ortamda ne yazık ki üretim, yatırım iştahı ve fırsatı ortadan kalkıyor, sanayicimizin ve KOBİ’lerimizin dünya ile rekabet etmesi de zorlaşıyor" dedi.
Güler, bu sebeple üretimde kullanılan elektrik ve doğalgaz fiyatlarının sabit kalmasının büyük önem taşıdığına işaret etti ve ekledi, "Konutta kullanılan doğalgaza ve elektriğe gelen zamlar enflasyonu da olumsuz etkiliyor. Hem ekonominin çarklarının dönmesi hem de enflasyonun dizginlenmesi için enerji fiyatlarının sabit olması şart."
Sanayici bu yükü taşıyamaz hale geldi
Eskişehir Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Celalettin Kesikbaş da enerji maliyetlerindeki bu artışın imalat sektöründe üretimi derinden etkileyeceğini belirterek, kapasite kullanımında ciddi bir düşüş yaşanabileceğinin altını çizdi.
“Enerji maliyetlerindeki yüksek oranlı artışların nihai ürün fiyatlarını yükselteceğini ve enflasyon riskini büyüteceğinden endişeleniyoruz. Sanayide kullanılan doğalgazda son 18 ayda yüzde 998 artış yaşandı. Sanayici bu yükü taşıyamaz hale geldi. Girdi maliyetlerindeki artışları satış fiyatlarına yansıtamıyoruz. Kar marjları çok düşük seviyelere geriledi. Piyasa koşulları sürdürülebilir değil ancak yine de ayakta kalmak için var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. En güçlü kalkanımız sanayidir” diyen Kesikbaş, küresel enerji krizi olarak yorumlanan süreçte tüm ham madde fiyatlarında olağanüstü artışlar yaşandığını da söyledi.
Kesikbaş, bu durumun ülkedeki enerji üretim maliyetlerini de olumsuz etkilediğine vurgu yaparak, “Enerji maliyetleri bütün dünyada yükseliyor ancak ihracat ile büyüyen ekonomimizin dış piyasalarda rekabet gücü azalıyor. Ayrıca halkın satın alma gücü düştüğü için iç piyasada daralma yaşanıyor. Sanayicimiz yüksek oranlarda yapılan enerji zamları sebebi ile fiyat veremez hale geldi. Yüksek enerji fiyatlarının temelleriyle mücadele edilmesi ve enerji piyasasında belirsizliğin azaltılması gerektiğini düşünüyoruz. Sonbahar ve kış aylarında Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle bu krizin büyüyebileceğini biliyoruz. Bu nedenle gerekli önlemlerin alınmasını beklemekteyiz” değerlendirmesinde bulundu.
Büyük zamlar, işletmelerin tüm mali ve finansal dengelerini bozuyor
Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Başkanı Nadir Küpeli de dertli kuşkusuz.
Küpeli, enerjide artan maliyetlerin sanayicileri olağanüstü zorladığına vurgu yaparak, şöyle dert yandı:
"Enerji maliyetlerinin yükselmesi bizim gibi gelişmekte olan ülkelerdeki sanayicilerin rekabet gücünü olumsuz yönde etkiliyor. Elbette ki, tüm bu artışlar üretim maliyetlerini çok önemli oranda etkileyecektir. Türkiye’nin daha çok üretim, yatırım ve istihdama ihtiyacı var. Sanayide doğalgaza yapılan yüzde 50,8 zam üretim maliyetlerini ve enflasyonu daha da artıracaktır. Bir anda bu kadar yapılan büyük zamlar, işletmelerin tüm mali ve finansal dengelerini bozuyor. Tüm dünyadaki enerji fiyatlarındaki sürekli artışın farkındayız. Ama ülkemize de yansıyan bu artışların tek bir seferde değil, artışların zamana yayılarak ve önceden açıklanarak planlı yapılması daha yerinde olacaktır. Şirketlerimiz uzun vadeli kontratlı mal üretimi yapıyorlar. Önceden belirlenen fiyatlar var. Şimdi gelen bu zamların eski kontratlara yansıtılması mümkün değil. Ama üretimi şimdi yeni zamma göre yapmak durumunda kalacağız. Bu durumda birçok işletmenin mali yapısı olumsuz etkilenecek. Üretim ve yatırıma daha fazla destek olunup sanayimizin rekabet gücü korumamız gereken bir dönemde bu zamlar, sanayimizin üretim gücünü olumsuz etkileyecektir."
Yani tüccar ve sanayici önünü göremiyor, ne yapacağını kestiremiyor.
Başka zamların gelip gelmeyeceğinden de emin değil. Ürettiği ürüne fiyat biçmekte zorlanıyor. Maliyet hesabı şaşmış durumda.
Daha önce de söylediğim gibi bu kış zor geçecek hem de çok zor...