Büyük bir acıyla karşı karşıyayız. Müthiş öfkeliyiz… Dört yanımızda tarifsiz bir çaresizlik…
Böyle zamanlarda yazmak kolay değil. Hele deprem bölgesinde biraz vakit geçirince… Ekranlar, yayınlar, gazeteciler olanı biteni tam olarak yansıtamıyor!
O insanları İslahiye Otogarı bahçesinde ve çevresinde çadırlar içinde orada, öylece bırakıp geldik.
Kimileri belki enkaz altında…
Kimileri canını hiçe sayarak birkaç parça eşya kurtarmaya çalışıyordu.
Yaşlılar, çocuklar, babalar…
Hastalar, sınava hazırlananlar, işsizler…
Konuştuklarımız arasında en az kaybı olan 7-8 kişi dedi. Geride kalanlar neye üzüleceğini şaşırmış durumda.
Depremin üç veya dördüncü günü poşetle çöp atmaya indiğimde bir an durdum kaldım! Dönüp eve baktım ve kısa bir an yok olduğunu düşündüm. İçindeki her şeyle… İşte böyle kaldı insanlar ortada…
Yardımlar… Büyük insanlık örneği… Elimizdeki tek teselli… Bu kadar beklemiyordum doğrusu!
Fakat ne kadar güzel olursa olsun bununla teselli olamayız! Ortada binlerce ölü var! Binlerce yaralı… Kararan, yok olan binlerce hayat… Yaralıların bir kısmının hayata nasıl ne şekilde devam edeceğini bilmiyoruz.
Basit bir ‘yaralı’ değil onlar…
Ve işsizler… Bir krizin tam ortasında binlerce işsiz…
İşimiz çok, yükümüz ağır…
Sadece Eskişehir’e şu ana kadar 20 bine yakın depremzede geldi.
Ve çözüm?
Bundan sonra ne olacak?
Deprem hangimizi öldürecek!
Kimi sakat, hangi sevdiğimizi mezarsız bırakacak!
Kimleri enkaz başında saatlerce umutla bekletecek!
Kime ya da kimlere kepçe, iş makinesi aratacak! Hangimize Aydın’dan gelen ekmeği yedirecek! Mardin’den gelen ısıtıcı kime denk gelecek! AFAD yazılı çadırda kimler kalacak!
Bakalım kimin çocuğu Rize’den, küçük ve sevimli bir notla gelen oyuncakla Mehmet Terzi Spor Salonu’nda vakit geçirecek!
Hangimiz Kütahya’daki KYK Yurdu’nda misafir edileceğiz!
Hangimiz Antalya’daki akrabasının yanına gidecek, bir arabaya dolan eşyasıyla!
Bakalım kimin biraz eskimiş aile fotoğrafı ‘Bu aileden geriye kimse kalmadı’ başlıklı habere konu olacak!
Bakalım kim Şehir Hastanesi’nde diyalize bağlanacak kadar şanslı olacak!
Belki bazılarımız 250’nci saat enkazdan çıkar ve sembol olur, umut olur! Kim bilir…
Bi bakmışsın öğlenleri lokantada karşılaştığın kişiyle Karşıyaka Belediyesi’nin seyyar aşevi önündesin!
Deprem bölgesine gönderdiğin battaniye sana geri gelmiş! Olur mu olur… Hayat bu… Yok, hiç şaşırma öyle uzun uzun da bakıp durma o battaniye senin yardım için gönderdiğin battaniye… Tanıdın onu…
O battaniye geri gelebilir…
Önlem almazsak, aldırmazsak, hesap sormazsak…