Türkiye’nin herhangi bir yerinde toplantıya gittiniz mi?
İçeriği hiç önemli değil. Sempozyum, panel, bayi buluşması, şube toplantısı… Herhangi bir etkinlik… Ülkenin dört bir yanından gelmiş insanlarla bir araya geldiniz mi?
Tatil ya da gezileri kast etmiyorum. Çünkü oralarda ayaküstü yapılan “Aaa Eskişehir’den mi? Eskişehir çok güzel.
İki yıl önce gelmiştim” ya da “Eskişehir’i o kadar çok merak ediyorum ki… Gitmek bi türlü nasip olmadı” türünden şehir övgüsü içeren cümleler değil bugün konumuz…
Birkaç gün, en az üç beş saat süren buluşmalardan söz ediyorum. Şayet bu tür bir etkinliğe katıldıysanız Eskişehirlinin o toplantılarda parladığını görürsünüz. Ben son 10 yıl içinde en az 10 defa böyle bir duruma şahitlik ettim.
Tepebaşı Belediyesi ile TBMM’ye gittiğimde, Kültür Başkenti Ajansı ile İstanbul’da katıldığım toplantılar…
İzmir’den Antalya’ya…
Örnekler çoğaltılabilir.
Orada şunu görüyorsunuz; Eskişehir’de birey olarak yetişen gençlerin ne denli farklı olduğunu… Oturup kalkmasıyla, nezaketiyle, esprileriyle, sunumuyla, gündeme ve işine hakimiyetiyle, dünyada olup bitenleri bilmesiyle, hitabetiyle…
Kendine güvenen Eskişehirlinin her şeyiyle farklı bir ‘birey’ olduğunu… Eskişehirlinin katıldığı bir toplantıda ‘doğal lider’ olduğunu fark edersiniz.
Kısacası böyle bir buluşmaya katıldığınızda Eskişehirlinin parladığını görürsünüz…
Bu noktada Yılmaz Hoca’nın hakkını teslim etmeliyiz.
Koskoca şehri adeta ‘birey’ yetiştiren kampüse çevirdi. Gelecek Eskişehirlinin…
Parlıyoruz
Cihan Yıldırım
Yorumlar