Hüseyin Akçar yazdı...

Geçtiğimiz hafta okullarımızdaki temizlik görevlisinin olmamasının yarattığı endişeyi ve oluşturduğu sağlık sorunlarını ‘Pislik İçinde Eğitim’ başlığı ile kaleme almıştım. Türkiye genelinde herkes için önemli hale gelen konunun gündeme getirilmesi karşısında Çalışma Bakanlığı tarafından çalışma başlatıldığı ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından duyuruların çıkacağına dair söylemler haber sitelerinde dolanmaya başladı. Bakanlıkların kendi aralarındaki çekişmeler,  topu taca atmaktan başka bir durum oluşturmuyor. Binlerce öğrenci, öğretmen ve personelin her gün kullandığı okul binaları, hijyenik bir ortamdan hala çok uzak. 

24 Eylül 2024 Salı günü Eskişehir Gençlik Spor İl Müdürlüğü’nün sayfasında ‘’Kurumumuza bağlı birimlerin temizlik işlerini yapmak amacıyla 220 adet İşgücü Uyum Programı katılımcısı işe alınacaktır.’’ başlığı ile duyuru yayınlandı. Koşullarına baktığınızda  bir önce yayınlanan koşullardan farkı yok. Katılımcılara katılım sağladıkları günler için 566,73 TL cep harçlığı ödenmesi duyurunun içerisinde dikkat çeken en önemli ayrıntı. Zaten bu durum temizlik görevlisi bulunamamasının en önemli nedeni değil mi?
Bütün bunların yanında Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, 23 Eylül’den itibaren 30 bin temizlik görevlisinin alınacağının bilgisini basın ile paylaştı. Ancak yapılan duyurular, bakanlıkların bu konuda ne kadar hazırlıksız olduğunu ve eğitim - öğretim süreci başlayalı 3 hafta olmasına rağmen bu sorunun hale çözülemediğini bizlere gösteriyor. 

Pandeminin de etkisiyle hijyenin ne kadar önemli olduğunu hepimiz bir kez daha anladık, ama okullarımızın bu temel ihtiyacı bile kısır çekişmeler – ‘’mış’’ gibi uygulamalarla karşılanamıyor. Sorunun çözümü mü? Görünürde bir duyuru  - açıklama var, ancak ne yazık ki bu da sadece “mış gibi” bir işlem.

Milli Eğitim Bakanlığı her yıl bu sorunu çözmek için görevlendirmeler  - çalışmalar yapıyor. Ancak bu işler genellikle yetersiz ve plansız oluyor. Birçok okulda temizlik görevlisi ya hiç yok ya da sayıları o kadar az ki okulun tamamını temizlemek mümkün olmuyor. 500 öğrencilik bir okulda sadece bir temizlik görevlisi çalıştırıldığını düşünün. Gerçekten hijyen sağlanabilir mi? Temizlik görevlerini öğretmenler veya öğrenciler üstlenmek zorunda bırakılıyor. Bu da eğitim ortamının hem fiziksel hem de psikolojik sağlığını olumsuz etkiliyor.

Daha vahim olan ise, bakanlık tarafından yapılan işlemlerin bir “mış gibi” görünümde olması. Kağıt üzerinde işlem yapılmış görünüyor; ancak pratikte okullarda hâlâ temizlik görevlisi yok. Duyurularda belirtilen İç Gücü Uyum Programı kapsamındaki şartlar aslında hiçbir şeyin değişmediğini bizlere gösteriyor. Göstermelik duyurularla işlem yapılıyormuş gibi gösteriliyor. Bu durum, yalnızca eğitim camiasının değil, aslında toplumun genelinin ciddiye alması gereken bir problem.

Eğitimde başarıyı hedefleyen bir ülkenin, okulları hijyenik ve güvenli bir ortam haline getirememesi düşündürücü. Öğrencilerimizin sağlığını ve eğitim kalitesini korumak için yapılan atamaların / görevlendirme işlemlerinin  sadece kağıt üzerinde kalması kabul edilemez. Temizlik görevlisi ataması, göstermelik çözümlerle değil, kalıcı ve etkin adımlarla çözülmesi gereken bir sorun. 

Her yıl aynı sorunları konuşmak yerine, artık gerçek anlamda bir çözüm için harekete geçilmesi gerekiyor. 
“Mış gibi” işlemlerden vazgeçip, okulları öğrencilerimize ve öğretmenlerimize layık bir şekilde temiz ve sağlıklı hale getirmeliyiz.