Yürürlüğe giren YENİ İNFAZ DÜZENLEMESİ hakkında vatandaşlarımızca öncelikle bilinmesi gerektiğini düşündüğümüz genel tespitlerimizi dün yayımlanan köşemizde belirterek YENİ İNFAZ DÜZENLEMESİNİN ;
A) Öncelikle; hiçbir ceza davasının düşmemesi , suçu sabit olan kimselere beraat kararı verilmeyerek, verilen ceza kararlarının tüm hüküm ve sonuçlarını doğurmaya devam edecek olması nedeni ile bir AF OLMADIĞINI,
B) Toplum vicdanını yaralayan cinsel suçlar, uyuşturucu madde suçları, kasten adam öldürme, kadına karşı şiddet ve terör suçlarını KAPSAMADIĞINI ,
C) Açık cezaevlerinde bulunan yaklaşık 45 bin kişinin bu düzenleme ile izinli sayılarak , infazlarını evde geçirecekleri ve mevcut Koronavirüs/Covid salgının yayılmasını önlemeye yönelik tedbirler kapsamında toplumda oluşan genel sağlık beklentisi dahilinde çok uygun bir zamanda yasalaştığını ifade etmiştik.
Yargı reformu stratejisi dahilinde ; uygulamada karşılaşılan sıkıntıları gidermek , ceza infaz kurumlarının daha etkin işleyişini sağlamak , oluşan yeni infaz yöntemleri ile adaletin tesisinde toplumumuzda oluşan beklentiyi karşılamak için hazırlanan YENİ İNFAZ DÜZENLEMESİNDE ;
*Kalıcı infaz oranı 1/2 olarak düzenlenmiştir. (Belirli suçlar yönünden istisnaları olmakla birlikte ; örneğin 8 yıl hapis cezası bulunan bir hükümlü 6 yılı ceza infaz kurumunda geçirdikten sonra şartlı tahliyeden yararlanabilecekken, yasayla birlikte diğer şartları taşıdığında 4 yıldan sonra tahliyeden yararlanabilecektir.)
*Denetimli serbestlik süresinin uzatılması (Toplum vicdanını yaralayan yukarıdaki suçlar dışında 30 Mart 2020'ye kadar işlenen suçlarda 1 yıllık denetimli serbestlik süresi 3 yıla çıkarılmıştır. Yine ; 0-6 yaş arası çocuğu bulunan kadın hükümlüler ile 70 yaşını bitirmiş hükümlüler için denetimli serbestlik süresi 4 yıl olarak uygulanabilecek , herhangi bir süreye bağlı olmaksızın, ağır bir hastalık, engellilik ya da kocama nedeniyle cezaevinde tek başına hayatını idame ettiremeyek 65 yaş ve üstü hükümlüler; cezalarını denetimli serbestlik altında tamamlayabilecek.)
*Suça caydırıcılığın artırılması. (Cezası 1 yılın altında olan küçük suçlarda , denetimli serbestlik süresi 1 yıl olarak düzenlenmişti. Ceza alan kişi cezaevine girmiyordu. Düzenlemede 1/5 oranı getirilmiştir. Örneğin ; 30 gün ceza aldınız. Bu düzenlemeden sonra yargıç para cezasını tercih etmeyip, hapis cezasına da bırakmayı tercih edecektir. 30 gün ceza verdiği ve oran olduğu için bu düzenlemede bunun yarısı iyi halden yararlanacak. Ancak önceden olsaydı direk tahliye edilecekti. Şimdi 1/5 olduğu için 3 gün denetimli serbestlikten yararlanacak ama her halükarda 10 gün cezaevine girecek. Bu şekilde toplumda cezanın uygulanacağına dair kanaat oluşabilecektir. )
*Özel infaz usulleri kapsamı ( Konutta , geceleyin , hafta sonu infaz imkanı ) genişletilerek ; kasıtlı suçlar bakımından 6 aylık sınır 1 yıl 6 aya, taksirli suçlar bakımından ise 3 yıla çıkarılmaktadır.
*Uzmanlaşmış İNFAZ HALİMLİĞİ ( Her ilde infaz hakimliği oluşturularak ; infaz rejimi ile ilgili tüm görevler tamamen bu alanda uzmanlaşmış merciler tarafından icra edilecektir. Esas yargılamayı yapan ve hükmedilen cezayı veren mahkemelerden infaz rejimi ile ilgili tüm görevler İnfaz Hakimliklerine aktarılarak , infaz hukuku tamamen bu alanda uzmanlaşmış merciler tarafından icra edilecek.)
*Elektronik cihazlarla takip. (Denetimli serbestlik uygulaması kapsamında;şüpheli, sanık ve hükümlünün takibi, rızası alınarak kendisine ait elektronik cihazlarla da yapılabilecek.)
*65 yaşını doldurmuş yaşlılar, 0-6 yaş arası çocuğu bulunan kadınlar ve kendisine bakamayacak durumda olan hastaların belirli şartlarla konutta infaz imkanı sağlanması ,
*Çıkar amaçlı suç örgütü kuran ve yönetenlere , kasten yaralama suçunun canavarca hisle işlenmesi ve tefecilik gibi suçlarda cezaların artırılması,
*Hamilelikte tutuklama yerine adli kontrol uygulanması ,
*Denetimli serbestlikte bulunanların velayet hakkını kullanabilme imkanı verilmek sureti ile
hükümlüyü topluma yeniden kazandırmak ve ıslah etmeye yönelik öne çıkan bu düzenleme ve değişikliklere karşı sadece “ basın özgürlüğü noktasında ifade hürriyetinin genişletilmemesi ve eşitlik ilkesine aykırılık” yönünde oluşan olumsuz eleştirilere karşılık hem toplumumuzda oluşan beklentiyi karşılayan hukuksal bir reform sayılması ve hem de mevcut virüs salgınının yayılma hızı ile doğru orantılı etkili bir sonuç doğurması karşısında milletimize hayırlı olmasını diliyoruz.
NOT : Her türlü görüş ve önerilerinizi mail adresimize ([email protected]) gönderebilirsiniz.