Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ekim 2022 Hanehalkı İşgücü Araştırması'nın (HİA) sonuçlarını açıkladı.

Mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı yüzde 10,2, geniş tanımlı işsizlik oranı da yüzde 20,3 oldu.

TÜİK’e göre Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2022 Ekim ayında bir önceki aya göre 57 bin kişi artarak 3 milyon 534 bin kişi olarak gerçekleşti.

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi (DİSK-AR) TÜİK'in rakamlarını İşsizlik ve İstihdamın Görünümü adlı raporda yorumladı.

Buna göre, geniş tanımlı işsiz sayısı 7,6 milyon.

Mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsiz sayısı Ekim 2022’de 7 milyon 608 bin kişi olarak gerçekleşti.

TÜİK’e göre Ekim 2019’da yüzde 13,5 olan işsizlik Ekim 2022’de yüzde 10,2 olarak gerçekleşti. Ancak aynı yıllarda geniş tanımlı işsizlik yüzde 18,7’den yüzde 20,3’e yükseldi.

İşsizlik ödeneğinden yararlanma koşullarının ağır olması ve işsizlik sigortası kaynaklarının amacı dışında kullanılması sebebiyle işsizlerin büyük çoğunluğu işsizlik ödeneğinden yararlanamıyor.

TÜİK tarafından toplam dar işsiz sayısı 3 milyon 458 bin kişi olarak açıklandı.

İŞKUR’un Ekim 2022 verilerine göre ise bu ayda işsizlik ödeneği alabilenlerin sayısı 402 binde kaldı.

Ekim 2022’de işsizliklerin sadece yüzde 11’i işsizlik sigortası alabildi.

Ekim 2022 HİA verilerine göre işsizlik türlerinin en yüksek olduğu kategori yüzde 28,6 ile genç kadın (15-24 yaş) işsizliği oldu.

İkinci yüksek işsizlik kategorisi yüzde 27 ile geniş tanımlı kadın işsizliği oldu.

Rapordan özet bulgular şöyle:

İşsizlerin yüzde 90’i işsizlik ödeneğinden yararlanamıyor.

Geniş tanımlı kadın işsizliği işsizlik türleri arasında en yüksek kategori genç kadınlarda gerçekleşti.

Geniş tanımlı işsiz sayısı 7 milyon 608 bin.

Geniş tanımlı ve dar tanımlı işsizlik arasındaki fark 10,1 puan.

Genç işsizliğe neler etki ediyor diye baktığımızda...

Ülkenin mevcut ekonomik dinamiği...

İşe uygun çalışan olup olmaması...

Demografik unsurlar...

Eğitimin ne kadar nitelikli olduğu...

Ve en nihayeti ücretlendirme...

Genç işsizliğin önüne geçememede ülkede bir türlü çözülemeyen başta eğitim olmak üzere yapısal sorunların sürüncemede bırakılması ile inşaat temelli büyüme modeli at başı gidiyor.

Buna büyümenin istenen performansta olmamasını da eklediğinizde özellikle genç işsizlerin sayısının giderek artmasına bir anlam yüklememiz doğal...

Üniversite bitirmiş gençlerin sayısındaki artışa paralel iş sahalarının artmaması yani istihdam sağlayacak alanların yeteri kadar çoğalamaması, genç işsizlerin artmasına maalesef katkı yapıyor.

TÜİK, en nihayeti bu yılın 2. çeyreğinde 30 milyon 665 bin olan mevsim etkisinden arındırılmış istihdam edilenlerin sayısını bu yılın 3. çeyreğinde 123 bin kişilik artışla 30 milyon 787 bin olarak açıkladı.

Yakın zamanda bu köşede dile getirdiğim gibi ev gençlerinin artması toplumsal bir soruna dönüştü.

Buna ilişkin rakamlara bakıldığında ise...

Kayıtlı tam zamanlı istihdam sadece 21,8 milyon.

Çalışma çağındaki 64,7 milyon kişinin sadece 21,8 milyonu kayıtlı ve tam zamanlı işlerde çalışıyor.

Her 100 kadından sadece 18’si kayıtlı ve tam zamanlı istihdamda.

Gerçek genç işsizliği yüzde 36,6, genç kadın işsizliği ise yüzde 48,4.

İşveren tarafına bakıldığında ise “eleman bulamıyoruz” yakınmasını duyuyoruz.

Yani işverenin aradığı özelliklere sahip çalışan, aradığı ücretle yok. İşveren, teknik eleman arıyor ama buna mühendis iş başvurusunda bulunuyor.

Mühendis de teknik ara elemanın işini yapmıyor.

Eğitim düzeyi üniversite olunca, pas kir içinde iş istenmiyor.

Prof. Dr. Mahfi Eğilmez'in de araştırmasında belirttiği gibi herkes masa başı iş istiyor. 

Yani arz ve talep arasında bir sıkıntı var.

Buradan da anlaşılacağı üzere eğitim sisteminin kökten ele alınması ülkenin en acil ihtiyacı...

Hasılı...

Genç işsiz sayısının artması hepimizi korkutmalı.

Çünkü işsizlik ne evde ne de ülkede huzur bırakıyor.