Eskişehir’in kentsel dönüşüm meselesi kayıkçı kavgasına dönüştü. Diğer illerde nasıl bilmiyorum ama Eskişehir’de işler iyi gitmiyor.
Afetlere hazırlık konusunda iyi değiliz. Başka illerde belki işler ağırdan alınabilir ama Eskişehir öyle değil!
Ülkemizde deprem riski ve tehlikesi altında 15-20 şehirden bahsediliyor ve Eskişehir maalesef bu şehirler arasında. Aslında farkındalık konusunda sıkıntı çekmiyoruz!
Nihayet o aşamayı aştık. Yani sadece uzmanlar değil yetkililer de sorunun farkında. Hatta her hafta biri açıklama yapıyor; depreme hazırlanmamız gerekiyor!
İktidarı muhalefeti, yerel yöneticisi bakanlık temsilcisi…
Akademi temsilcileri, oda başkanları, STK temsilcileri… Herkes ama herkes durumun farkında.
Hatta o kadar farkında ki mahalle mahalle, cadde cadde farkında…
Özellikle 6 Şubat depremlerinin ardından yapılan açıklamalara bakın… Nokta atışı desem yanlış olmaz. Neredeyse ‘şu şu binalar’ diye parmakla gösterilecek.
Hatta bazı binaları isim olarak biliyoruz.
ESGOÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’nin 10 katlı binası…
Eskişehir’de 20 bin kişi afet riskli yapılarda yaşıyor.
Bakanlığın afet riskli alan ilan ettiği Mustafa Kemal Paşa, İhsaniye, Hacıalibey, Yeni, Işıklar, Mamure, Deliklitaş ve Kurtuluş’ta (mahallelerin bazı bölümlerini kapsıyor) 56 hektarlık alanda 1200 bina ve 4 bin konut var. Burada yaklaşık 16 bin kişi yaşıyor.
Gündoğdu Mahallesi’ndeki 27 hektarlık alanda 1700 bina ve 2 bin 800 konut var, bu alanda da dört bin kişi yaşıyor.
66 hektarlık Küçük Sanayi Sitesi de (Gündoğdu, Emek, Yenidoğan ve Erenköy’ün bir bölümünü kapsıyor) Bakanlık tarafından afet riskli alan ilan edildi.
Tüm rakamlar, bölgeler, riskler ortadayken günlerdir yetki tartışması yapılıyor. Bu bölgeleri kim dönüştürecek? Yetkinin Bakanlık’ta olduğu açıkça görülüyor ama somut adım atan yok.
Herkes ‘meli malı’ ile biten cümleler kuruyor.
Yapılmalı, dönüşmeli, yıkılmalı, taşınmalı…
Eskişehir’de tüm uzmanların üzerinde hemfikir olduğu bir tespit var. Olası depremde beş bin konut ve 15 bin kişi tehdit altında…
Eskişehir’de 250 bin konut var. Söz konusu konutların yüzde 2’si riskli…
Herkes her şeyi biliyor, görüyor ama adım atılmıyor. Sadece ‘tahmin’ ediliyor. Şu büyüklükte bir deprem olursa böyle yıkım olabilir diye… Bu konuda farkındalık anlamında çok yol kat ettik, umarım çok geç olmadan somut adımlar atılır.