Arif Anbar yazdı...

Şimdi ben, sade bir vatandaş olarak gözüme bir hazine arazisi kestireyim, keyfime göre bir villa yapmak isteyeyim.

Böyle bir şey olabilir mi?

Bir kere arazi benim değil, adı üstünde hazine arazisi, yani devletin, yani halkın.

Villa yaptığım yer imara kapalı.

Detaylandırayım, gözüme kestirip villa yaptığım hazine arazisinin olduğu mevkiden aktif fay hattı geçiyor ve bu nedenle inşaat ruhsatı izni verilmiyor.

Ama olsun, ben yine de oraya villamı dikerim!

Bir daha sorayım: Böyle bir şey olabilir mi?

Elbette olamaz.

Dedim ya, ben sade bir vatandaşım.

Bana, bırak villayı, kümes yaptırmazlar kümes!

Yaptırmasınlar da! Kanun ve yönetmelikler ne diyorsa her yurttaşa aynı şekilde uygulansın.

*

Peki uygulanıyor mu?

Günümüz Türkiye’sinde kişiye göre muamele yapılıyor maalesef.

Hele bazılarına ‘öyle özel muamele’ yapılıyor ki herkes ‘ah’ bana da ‘özel muamele’ yapsalar deyip iç geçiriyor.

Örnek mi?

Örnek hemen yanı başımızda duruyor.

Karabayır mevkii bir süredir kamuoyunun gündeminde.

Gündeme getiren isim Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt.

Diyor ki: Hazine arazisi üzerine kaçak villalar yapılıyor. Biz belediye olarak yasalar çerçevesinde görevimizi yaptık. İmara aykırı olduğu tespit edilen ruhsatsız kaçak yapıları mühürledik ve yıkım kararı aldık.

Belediye görevini yapıyor yapmasına da peki sonra ne oluyor?

Yapı sahipleri itiraz ediyorlar ve ilgili mahkeme jet hızıyla yürütmeyi durdurma kararı veriyor.

Olacak şey değil ancak burası Türkiye diye bir değim var.

Bal gibi oluyor.

Komprador burjuvalar geliyorlar, fay hattı nedeniyle imara kapalı Karabayır’da gözlerine bir hazine arazisi kestiriyorlar, yağmalama zihniyetiyle lüks villalarını dikerek devletin malına çöküyorlar.

Devletin temelini oluşturan hukuk ise yağmacılara dur diyen Odunpazarı Belediyesi’ni durduruyor!

Bu anlattığım Zaytung haberi filan değil.

Öyle ki Zaytung editörlerini çırak çıkarır cinsten, eni konu gerçek bir haber!

*

Kazım Kurt, mahkemenin bu garabet kararına rağmen, 06 plakalı araçların baskısına rağmen direniyor, kamuoyu oluşturuyor, kaçak yapıların olduğu çevrede göz açtırmıyor.

*

Ve nihayet kaçak yapılardan birinin sahibi, villasını yıkıyor!

Yani, arkasına aldığı güçlere rağmen yaptığı iş sakat olduğu için hazine arazisine gömdüğü paralarını bir bir yırtıyor. Gerçi onlarda para çok olduğu için koymaz. Her yerde Kazım Kurt yok! Talana itiraz etmeyecek yöneticilerin bulunduğu bir şehirde bir hazine arazisi daha kestirirler gözlerine, zararlarını misliyle çıkarırlar.

*

Şimdi soru şu: Bir villa sahibi kaçak yapısını yıktı.

Ya diğerleri?

Onlar ne yapmayı planlıyorlar?

*

Bir soru daha: Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Hikmet Çelik ne iş yapar?

Titrinde çevre ve iklim var, Eskişehir’in köküne kibrit çakacak maden projesini canhıraş savunuyor.

Titrinde şehircilik var, Karabayır’da hazine arazileri üzerine yapılan kaçak villalar konusunda ağzını bile açmıyor.

O halde soruyu detaylandırarak yineleyelim: Hikmet Çelik ne iş yapar? Ne işe yarar?