Ayşe Kaytan Uçak yazdı...
Böylesi dönemlerde öylesine konuşmak yetmiyor, yetmeyecek.
Siyasetin, kazanıp kaybetme denkleminden uzaklaşıp vatandaşın hayrına bir şeyler yapması için kolları sıvamasının vakti geldi de geçiyor.
Vatandaşın ekonomik zorluklardan çok daha büyük problemi var: Radikal umutsuzluk!
Rakibin yapmadıklarını göstermek, kayıkçı kavgalarından öteye geçemeyen ağız dalaşlarının hepsi vatandaşı bu umutsuzluktan arındırmak bir tarafa, umutsuzluğunun katmerlenmesine neden oluyor.
Onun buna, bunun şuna laf sokması bu denli kutuplaşmış bir toplumda bile artık rağbet görmüyor. Birkaç sosyal medya delisinin dışında siyasetin gerçekten hitap ettiği ya da hitap etmek zorunda olduğu kitle ile yeni bir mutabakata imza atması toplum sağlığı açısından elzem.
Bu mutabakatta, Eskişehir neden örnek olmasın.
Bana göre Ayşe Ünlüce, Eskişehir siyasetinin alabildiğine sıkıştığı bir noktada Eskişehir’i yönetmek için çıkan devasa bir uzlaşının adayıydı. Şimdi de aynı uzlaşının başkanı.
Sadece CHP içindeki kariyer planlarının yarattığı sıkışmışlıktan ve o sıkışmışlıktan bir çatlak bularak çıkmasından söz etmiyorum. Eskişehir yerel siyasetin her metre karesinde kendisini fazlasıyla hissettiren bir sıkışmışlıkta tüm oklar onu işaret etmişti. Şuanda kentin her kesimi ile yan yana gelebilecek ender isimlerden bir tanesi ve en yetkilisi.
Siyaset, uzun bir süredir birileri ile yan yana gelenlerin fotoğraf çektirmesinde öte geçemiyor. Yani yine ciddi bir sıkışmışlık var. Fotoğraf kareleri bizlere bu sıkışmışlıktan başka hiçbir şey göstermiyor.
STK’ların bitmiş, sendikaların tükenmiş, vatandaşların kendilerini anlatacakları platformlar ağızlara uzatılan mikrofonların ötesine geçmiyor. Onun da akıbetinin ne olacağı muamma…
İşte bu ahval içinde Ünlüce’nin en önemli görevi ne asfalt, ne trafik, ne kaldırım, ne park, ne cadde, ne de sokak…
Ünlüce, Eskişehir’den tüm ülkeye örnek olacak bir yapının baş mimarı olmalı. Yan yana gelmekten ziyade yan yana durmanın.
Uzun, meşakkatli, çok eleştiriyi göğüslemeyi gerektiren fakat ülkeye örnek olabilecek bir yapının inşasından söz ediyorum.
Dayanışma harcı ile birbirine tutturulmuş toplumsalın yeniden inşası belki de…
Ünlüce gibi toplumla barışık, daha önemlisi kendisiyle barışık bir kişinin bu dönemde Eskişehir’i yönetmesinin tesadüf olmadığını düşünüyorum. Olsa olsa bir şanstır.
Bu şansı Eskişehir iyi değerlendirirse, Ünlüce de yeterli miktarda riski alırsa Türkiye’nin Venedik’i olan Eskişehir, Türkiye’nin güneş kenti olabilir pekala…