Dünya nüfusu 1999 yılında 6, 2011 yılında da 7 milyara çıktı.
Bu yıl Kasım 2022 tarihinde ise dünya nüfusunun 8 milyara ulaşacağı tahmin ediliyor.
Türkiye ise 84 milyon 680 bin 273 kişi ile nüfus büyüklüğüne göre dünyanın 195 ülkesi arasında 18. sırada yer alıyor.
Eskişehir nüfusu bakımından ne durumda?
Nüfusu 900 bine dayanan Eskişehir, ortalama hane halkı büyüklüğü olarak da yüzde 2,65'lik bir orana sahip.
Yani aileler iki buçuk kişi gibi...
Peki ya işsizlik ne durumda?
İŞKUR rakamlarına göre bu yıl Ocak-Ağustos döneminde 11 bin 293 kişi İŞKUR aracılığıyla işe yerleştirilmiş.
İşsiz kalıp İŞKUR'a başvuran 10 bin 822 kişiden ise durumu uygun 8 bin 537 kişiye işsizlik ödeneği bağlanmış.
Peki ya işsizlik maaşı almaya hak kazanamamış binlerce kişi ve umudunu İŞKUR'dan kesmiş umutsuz çaresizler...
Onların rakamı belli mi?
Tabii ki değil.
Yani yüzde 10 civarında olduğu savunulan işsizlik oranı, turizm ve hizmet sektörünün yanı sıra mevsimsel işçiliğin etkisiyle yaz aylarında düşmüş gibi görünse de bunun bir de kışı var.
Zam üstüne zam gelerek katlanan faturalarla vatandaş adeta burnundan soluyor.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan'ın, yaklaşan 2023 seçimlerinde, elinde başka kozu kalmadığı için popülist politakaları uygulayacağına ilişkin yaygın bir kanı var.
Malum, vatandaşın çarşı-pazar enflasyonunun yüzde 200'leri aştığı, resmi rakamlara göre bile son 24 yılın zirvesine çıkarak yüzde 80'i bulduğu bir ortamda geçim mücadelesi veren vatandaşın gönlünü kazanmak kolay değil.
Haziran 2023'te yapılacak seçim öncesi TÜİK enflasyonunu ocak-şubat 2023'te baz etkisiyle düşük gösterip, kamuda çalışan kesime, emekliye ve asgari ücretliye enflasyonun üzerinde artış yapma planının dışında pek bir seçim vaadi görünmüyor.
Bir de EYT'lilere ilişkin daha nasıl çıkacağı belli olmayan bir değişiklikten söz ediliyor.
Ya işsizler ne olacak?
Bu ortamda ülkeye tek bir yabancı yatırımcı gelmiyor.
Enerji fiyatlarına gelen son yüzde 50 zamla KOBİ'sinden büyük sanayicisine kapasite kullanma oranlarının düşme tehlikesinden bahsederken, istihdamı artıracak, işsizliği azaltacak en ufak umut kırıntısı görünmüyor.
Dünya Bankası'nın haziran ayı Küresel Ekonomik Beklentiler Raporu'nda stagflasyon tehlikesine dikkat çekiliyor.
Nedir stagflasyon?
Ekonominin aynı anda hem işsizlik hem de enflasyon içinde bulunması durumu.
Normal şartlarda ekonomilerde işsizlik ve enflasyon aynı anda yükselmese de stagflasyonun olduğu ekonomide hem fiyatlar hem de işsizlik aynı anda artıyor.
Buna bir de Suriye, Afganistan, Pakistan, Irak ve İran gibi ülkelerden gelen milyonlarca sığınmacı nüfusun iş gücü piyasasında asgari ücretin de altında çalışarak haksız rekabet yaratmasını eklediğinizde Türkiye'deki işsizliğin tehlikeli boyutlara ulaşma potansiyelinin olduğunu görürsünüz.
Uzun sözün kısası işsizliğin artacağına ilişkin emareler, enflasyon, ekonomik kriz, petrol ve enerji fiyatları ile döviz kurunun yükselmesindeki tehlikeyi de sollayacak gibi görünüyor...
Benden söylemesi.