Ajanda’mın Haziran ayı kısmı Eskişehirspor’un başarılarıyla dolu… Yıllar öncesine ait başarılar… Zaten kuruluş yıl dönümümüzde 19 Haziran…
Haziran bize hep iyi gelmedi. 15 Haziran 1973… Bu tarihte, Eskişehirspor tarihinin önemli ismi Yalçın Kılıçoğlu vefat etti. Eskişehir için çok önemli hizmetleri oldu. Genç yaşına rağmen pek çok ilke imza attı.
27 Kasım 1942’de Sabri ve Naciye Kılıçoğlu’nun dördüncü evladı olarak Eskişehir’de dünyaya geldi. İlkokulu Eskişehir’de, ortaokul ve liseyi İstanbul Avusturya Lisesi’nde, üniversiteyi de Eskişehir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nde okudu.
Babasının kurduğu Kılıçoğlu Kiremit ve Tuğla Fabrikası’nda, yeni bir yüksek kapasiteli ve tam otomatik kiremit üretim tesisinin inşasına başlanmasından kısa bir süre sonra Yalova yolunda geçirdiği bir trafik kazası neticesinde 15 Haziran 1973’de vefat etti.
Ne kadar erken bir ölüm… Şehir için, ülke için, sektör için, ESES için ve en önemlisi elbette evlatları için…
Kılıçoğlu Sineması’nın olduğu yere plaza yapıldı. Buraya Yalçın Kılıçoğlu ismi verildi. Adının yaşaması ne güzel… Anıların başkenti olan sinemada, anısı yaşıyor…
Plazaya ait web sitesinde “Önce insan, sonra sanayici, iş adamı olarak tanımlanabilecek Yalçın Kılıçoğlu, kısa ömründe kendi şirketlerinin çalışanlarının haricinde genç, yaşlı sayısız kişiye yardımseverlik yapmıştır. Vefatından sonra ofisindeki çekmeceden çıkan kendisine yollanmış minnet mektupları bu girişiminin ufak bir kanıtı olmuştur” deniliyor…
”Ailem varlığını Eskişehir’den kazandı, ben de bu şehre bu sebepten borçluyum” diyen Yalçın Kılıçoğlu, eniştesi İsmail Yılmaz ile birlikte 1959 senesinde Kılıçoğlu Sineması’nı kurdu, şehrin kültür sanat hayatına katkıda bulundu.
Gelelim ESES tarafına…
Amigo Orhan’ın (Orhan Erpek) Medya Grup Başkanımız Cihan Yıldırım’a verdiği röportajda Kılıçoğlu’nun ESES için ne kadar önemli olduğunu okuyoruz…
Yıldırım “Başarılı oldunuz mu” diye soruyor… Erpek, şöyle cevap veriyor: “Olduk. Hem de çok başarılı olduk... Bir kere İstanbul’un hegemonyasını sarstık. Futbolu Anadolu’ya biz getirdik. Sonra başka şehirlerde aynı yöntemleri uygulamaya başladı.
Bunu da o zamanki TFF Başkanı Orhan Şeref Apak’a borçluyuz. O da bizi destekledi. Yalçın Kılıçoğlu olmasaydı futbol amatörlükten çıkmıştı, profesyoneldi artık. Bu finansı Yalçın Kılıçoğlu sağladı. Kulübün başına da ailenin CEO’su Murat İnce’yi oturttu, yönetim ona aitti.
Profesyonelce yönetildik. Bugünkü gibi amatörce değil. Dikkatini çekerim 1965’te profesyonelce yönetildik. Bugün daha Türkiye’ye gelmedi bu profesyonellik... Türkiye’ye yeni yeni geliyor. Ali Koç ne yaptı? Getirdi profesyonellerini aynı fabrika yönetir gibi... Biz bunu 50 yıl önce yaptık. Bunu yapan da Yalçın...”
Mekanı cennet olsun…