Havamız kıymetlidir.
Suyumuz kıymetlidir.
Toprağımız kıymetlidir.
İnsanlarımız kıymetlidir.
Yaşamı sürdürmenin temeli; yukarıdaki dörtlünün birleşimidir.
Bu sebeple her ne olursa olsun havamıza, suyumuza, toprağımıza ve insanlığa gelecek bir tehdide karşı herkesin istisnasız karşı durması, mücadele etmesi beklenir.
Bunun tersinin olamayacağı; olursa da o zaman KASITLI BİR CEZALANDIRMANIN olduğunu varsaymak yanlış olmaz.
Bu nedenle başlıkta ‘CEZALANDIRMA’ kelimesine yer vermek istedim.
Seçimlere kadar süt liman olan ve ağızlarından bal damlayan, çevreci kesilen devlet yetkilileri seçim sonrasında içindekini saklayamadı TMSF yönetimindeki Koza Altın İşletmeleri, Eskişehir’imizin Sivrihisar ilçesinde SİYANÜRLÜ ÜÇÜNCÜ ATIK DEPOLAMA TESİSİ yapılması için proje başlattı.
Geçmişte neler oldu bir hatırlayalım ..
2020 yılında koronavirüs salgını devam ederken jet hızıyla ÇED onayı verilen Sivrihisar ilçesi Kaymaz mahallesindeki ikinci siyanürlü atık barajı inşaatı o tarihte yüzlerce insanın ve Kaymaz Halkının itirazları üzerine durdurulamamıştı. Mahkeme devam kararı vermişti. Ortalama 1500 kişinin yaşadığı Kaymaz ve Karakaya mahallelerinin ortasına yaklaşık 40 hektar mera alanına inşa edilen ikinci siyanürlü atık barajı yetmedi tam 2 sene sonra üçüncü baraj için harekete geçildi. Üçüncü Siyanürlü Atık projesinin bilgilendirme toplantısı 29 Nisan 2022 tarihinde Koza Altın işletmeleri personelinin toplantıyı sabote etmesi, insanları konuşturmama çabasıyla olaylı bir toplantıya dönüşmüştü. Hatta bu toplantıda Koza Altın İşletmeleri Müdür Yardımcısı tarafından Eskişehir Milletvekilimiz Sayın Jale Nur Süllü’ye yönelik ‘ahlaksız kadın , terbiyesiz kadın’ şeklinde hakaretlerde bulunulmuştu. Olaylı geçen toplantıda kadın gazetecilere yönelik yapılan davranışlar da bütün Eskişehir’lilerin dikkatine sunulmuştu.
Ne oldu da tam 2 sene sonra üçüncüsü planlanıyor?
KAYMAZ HALKININ GÜNAHI NE?
Anlaşılan kapasite artışı 3- 4- 5 diye sürüp gitmesi bekleniyor. Birileri darphane gibi para bassın, rantı elinde tutsun diye havamızın, suyumuzun kirlenmesine göz yummamız bekleniyor.
İkinci siyanürlü atık barajı için o tarihte 1 milyon 750 bin metreküpten bahsedilmişti. Şimdi ileri sürülen üçüncü siyanürlü atık barajı için ise 5.5 milyon metreküpten bahsediliyor. Hatta 40 metre derinliğinin olacağı belirtiliyor. 2 sene içerisinde neden 5 kat bir artış var? 5 kat artış demek daha fazla alan demek, daha fazla KİRLİLİK demektir. İçme ve kullanma suları kaynaklarının yakınında böylesine tehlikeli bir barajı YAPTIRMAK, BUNA SES ÇIKARMAMAK, ÜÇ MAYMUNU OYNAMAK ESKİŞEHİR’İ ve ESKİŞEHİR’LİYİ CEZALANDIRMAK DEĞİL DE NEDİR?
Genel seçimler öncesinde Eskişehir için temiz çevre vaadi nerede kaldı?
Termik Santralinin yapılmayacağına yönelik söylemlerde bulunan şimdi gözlerini mi kapattılar? Yoksa işlerine mi gelmiyor.
Kaymaz demek Eskişehir demek.
Birileri oturduğu yerden para kazanacak, lüks bir yaşam sürecek diye BİR ÇEVRE KATLİAMINA GÖZ YUMAMAYIZ. Topyekün hukuki mücadeleyi sürdüreceğiz.
Ses seda çıkarmayan AKP’nin saygın yöneticilerini, milletvekillerini de bu mücadeleye davet ediyoruz. Haydi buyurun, samimiyetiniz ortaya çıksın. O zaman cezalandırma arzunuzun olmadığını yazalım bu satırlara.