İstanbul’da büyük, uluslararası çalışan bir işletmeniz var. İşletmenizi güçlendirmek için önemli yatırımlar yapıyorsunuz. Tabi bu işi sizin adınıza yapan müdürleriniz, sorumlu personeliniz var.
Verdiğiniz hizmeti İç Anadolu bölgesine de götürmek istiyorsunuz.
Elinizde birkaç seçenek var.
Seçenlerden en ekonomik olanı Eskişehir olarak dikkat çekiyor. Çünkü zaten mülkiyeti size ait olan ve kira ödemeyeceğiniz sadece yerleşip işleteceğiniz bir tesis var. Hatta sizin yapacağınız hizmeti küçük kapsamlı olarak yıllardır yapıyor ve sektörde tecrübesi var.
Diğer seçeneğiniz ise Eskişehir’in 90 km yakınında yer alan Kütahya.
Ancak Kütahya’da yaklaşık 155 milyon liralık bir yatırım yapmanız lazım.
O esnada sizin için çalışan sorumlularınız ilginizi çekecek bir seçenek sunuyor.
Diyorlar ki “Buraya biz para harcamayalım. Bizim adımıza başkası tesis yapsın ama belli bir süre bu tesisi o işletsin. Sonra da o tesis bize kalır, bizim mülkümüz olur. Hatta ona yıllık müşteri garantisi veririz ve cebimizden para çıkmadan tesis kazanırız”
Hatta adam iş yapabilsin diye Eskişehir’de küçük kapsamlı yapılan o işi de engelliyoruz.
Buraya kadar iyi, güzel, ala…
Yatırımcı bulunuyor hızlıca inşaatı bitirip işletmeyi açıyor ve 155 milyon lira kar yaptık diye seviniyoruz. Ne de olsa başkası 29 yıl işlettikten sonra mekân bizim olacak.
Ancak adama verdiğimiz müşteri garanti sayısında ufak, minnacık, küçücük bir hata yapmışız. Altı üstü Yüzde 98’lik bir hata.
Yani adama birazcık para vereceğiz ve anlaşacağız. Ne de olsa 155 milyon lira yatırım yapmadan tesis kazandık değil mi?
Neyse diyor ve bir hesap yapıyoruz.
Bir bakıyoruz ki 29 yılda bu hata yüzünden adama ödeyeceğimiz para tam 205 milyon EURO, yani Türk Lirası ile 1 Milyar 600 milyon! Yani o tesisten 10 tane yapacak kadar para…
Peki, siz işletme sahibinin yerinde olsaydınız ne yapardınız?
Size bu kadar büyük bir hatayı yapan müdür, sorumlu personel görevine devam edebilir miydi?
Ne yazık ki bu anlattıklarım
İçimizde, çok yakınımızda bire bir yaşandı, yaşanıyor ve yaşanmaya da devam edecek.
Bu öyküdeki işveren Türk Hava Yolları…
Cezalandırılan ve resmi seferleri kar etmiyor diye iptal edilen şehir Eskişehir…
Yıllık 1 milyon yolcu garantisi verilen ve ancak 15 bin yolcunun yer aldığı yüzde 98’lik yanılma payı ile yüz milyonlarca zarara uğrayan da yine bizleriz aslında.
Öte yandan resmi seferleri iptal edilen ve sadece özel seferlerin olduğu Eskişehir’in devlet garantili Zafer Havalimanı’ndan daha çok yolcu ortalamasına sahip olduğunu da son bir not olarak yazımıza ekleyelim…
Son olarak ben çok düşündüm ama işin içinden çıkamadım. Lütfen bu yazının başlığını siz atın… Yorum ve takdir sizin !