Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Deniz Kaplan, geçtiğimiz hafta bir basın toplantısı düzenledi. Bana kalırsa, bir “bilgilendirme toplantısından” daha ziyade bir “gövde gösteri” gibiydi…

İlk etapta, “ben böyle düşünmüş olabilirim” diyerek bekledim. Ancak ortada belediyenin başarı hikayesinden daha ziyade Deniz Kaplan isminin gezinmeye başlaması, düşüncemin çok da yanlış olmadığını ortaya koydu. Çünkü; kamuoyunun da Deniz Kaplan’a odaklandığını gördüm.

****

Peki, neden böyle oldu?

Birincisi, bir toplantı “ben yaptım”,  “ben ettim” ile başlayıp, “ben başardım” ile biterse; 

Başarılan her ne ise çok fazla görünür olmaz.

Kişi başarıyı gölgeler! 

****

İkincisi, bir makama atanmış olanın, kendisini o makama atayanların ismini bir kez bile zikretmemesi bir gövde gösterisi olmasa bile bir güç gösterisi yahut güç sarhoşluğu olarak yorumlanabilir. 

Üstüne üstlük kendisi gibi başka bir memuru yanına oturup “anlat bakalım Samet” görüntüsü vermesi de işin başka bir vahim yanıdır.

****

Ayrıca, Kaplan’ın toplantı sonrası soru cevap kısmında “şantaj” edildiğini öne sürmesi durumu daha da çetrefilli hale getirdi.

Şantajın nedeni nedir bilmiyorum ama adresi bir hayli tuhaf.

Düşünün koskoca Büyükşehir Belediyesinde başkan değil, genel sekreter değil de neden genel sekreter yardımcısı şantaj ile muhatap olur…

Şantaj yapan suçlu da, şantaj edilenin hiç mi günahı yok…

Yani ortada bir şantajcı ve şantaj edilecek konu var ise şantaj edilen neden Deniz Kaplan oluyor. Başkan, genel sekreter atlanıp sıra neden Deniz Kaplan’a geliyor…

Bu da anlatılan başarıyı gölgeleyen başka bir unsur…

****

Ve elbette en çok eleştirilen bir diğer konu ise “kar ettik” mevzusu…

Belediyelerin kar etmeleri bir hüner midir bilmiyorum ama en büyük beklenti zarar etmemeleri…

Düşünsenize; Halk Ekmek kar ediyorsa şayet, kar etmekten vazgeçip ekmek maliyetini düşürebilir öyle değil mi?

****
Kaplan’ın açıklamaları sonrasında çok şey konuşuldu.

Ama inanın bana şirketlerin başarısı bu konuşmalar arasında en az yer kaplayan konu oldu. Kaplan’ın ansızın, apansızın yaptığı toplantı yeni bir toplantı yapmasını zorunlu kılıyor sanki.

Bir “başarı toplantısı” ancak bu kadar “başarısız olabilirdi.” 

Nitekim iyi anlatmakta, başarmanın bir diğer yarısı değil midir?

Kaplan anlatamadı!

Hikaye eksikti ve kahraman Olimpos Dağları’ndan sesleniyordu.

Sanki biz faniler anlamadık!

(ŞANTAJ: para sızdırmak ya da bir çıkar sağlamak ereğiyle bir kimseyi, kendisiyle ilgili lekeleyici, kötüleyici, gözden düşürücü bir bilgiyi açıklamak, yaymak tehdidiyle korkutma. Bir kimseyi, istemediği bir davranışa zorlamak amacıyla, elverişli bir durumu kötüye kullanarak onu baskı altına alma.)