Eylül ayında şu an Çarpışma olarak izlediğiniz program fikir aşamasındaydı. Eskişehir’in dört internet haber sitesi olarak birlikte bir program yapmaya karar verdik. Detayları konuşmak üzere iki üç buluşma yaptık.
Bunlardan biri de Harbiye Restoran’da oldu. Beş altı gazeteci bir araya gelince ‘buluşma yeri’ bile sorun olur! Harbiye’ye kimse itiraz etmedi. Ne de olsa Hataylı…
Bi şeyler söyleyip programı konuşmaya başladık. İsminden çekim yerine kadar tartışıyoruz!
Bir ara masaya DNS Group CEO’su Kenan Araz geldi. Artık yükselen seslere mi geldi, aramızdan birini tanıyıp mı geldi bilmiyorum! Soner Yüksel ile tanıştığını öğrenince içim biraz rahatladı.
Kenan Bey ile ilk defa tanıştım. Muhtemelen bi selam verip kaçacaktı ama gazetecilerden öyle kolay kurtulamazsın. Kendisini bulmuşken hep merak ettiğimiz Eskişehirli Donas’ın hikâyesini öğrendik.
Kenan Bey anlattıkça şaşırdık. Bir yandan da böylesi bir firmaya sahip olduğumuz için gurur duyduk… Sorular arka arkaya geldi… Yaklaşık bir saat sonunda Donas hakkında epey fikir sahibi olduk.
Kenan Bey’in mütevazı kişiliğinden cesaret alıp bi ara “Patron neden çocuk menüsü yok. Bunu düşünün” falan diye adama akıl verdik!
Gelelim Donas’a…
Donas, Eskişehir’de ilk şubesini 2003 yılında açmış… Bugün Eskişehir’de altı şubesi var… Türkiye’nin 32 ilinde toplam 62 şube ile hizmet veriyor.
Bulgaristan ile yurt dışına açılıyor. Toplam 1800 kişiyi istihdam ediyor. Ve günde en çarpıcı rakam günde 100 bin kişinin Donas şubelerine giriyor.
Kenan Bey, Donas’ın 62 şubesinin de kendi yönetimlerinde olduğunu söyledi. Franchise vermeyi pek düşünmemişler. Aslında bu kadar büyüyen firmaların ilk aklına gelen franchise yöntemidir.
Araz, neden franchise vermediklerini “Gıda sektörü çok hassas, çok dikkat edilmeli. Hele de tavuk konusunda… Her gün yaklaşık 100 bin kişiye hizmet veriyoruz. Misafirlerimizin memnuniyeti çok önemli… Donas’ın marka algısına zarar verecek her şeyden kaçınıyoruz. Tüm ürünler günlük. Ve tükenmeyen, bitmeyen özellikle tavuk döner atılmalı. Bir daha asla servis edilemez. Bu noktada franchise işine sıcak bakamıyoruz. Çok talep var ama doğrusu güvenemiyoruz. Bu nedenle tüm şubeler kendi yönetimimizde” diyerek açıkladı.
Altı gazeteci bir iş adamıyla görüşüyorsa söz elbette dönüp dolaşıp Eskişehirspor’a gelir! Kenan Bey, DNS Group’un her zaman Eskişehirspor’un destekçisi olduğunu söyledi ve ‘yazılmaması kaydıyla’ verdiği katkılardan bahsetti.
Evet, yazmayacağım sadece sürekli ve ciddi katkılar verdiğini söylemekle yetineyim.
Sosyal projeler ve yardımlar konusunda da güzel ve örnek işler yapılmış. Onları da yazamıyoruz! Burada da şunu ifade edeyim… Yardımlar o kadar ‘gizli’ yapılıyor ki… Kamuya ait bir binayı, hayır işi olarak yapıyor DNS Group… Tefrişatı için yine DNS Group aranıyor. Kenan Bey de “Binayı biz yaptık” deyince yönetici biraz mahcup bir şekilde ‘pardon’ diyor.
Bu arada en merak ettiğimiz konu ise şubeler arasındaki ‘lezzet’ farkı! Soner, Hamamyolu’nu tercih ediyor. Benim favorim Şair Fuzuli… Kimi İki Eylül’cü… Patrona bunu da sorduk. Var mı bi fark diye… A’dan Z’ye her şey aynı… Olsa olsa ustalık farkı vardır dedi. Bir yakının bile iki şubenin önünden geçip Şair Fuzuli’ye geldiğini gülerek anlattı… Kesinlikle fark olduğuna karar verip konuyu kapattık.
Böyle geçti Kenan Bey ile bir saat… Tahmin edeceğiniz üzere programı konuşmak ise başka bir toplantıya kaldı…