Ekonomiye güven olmayınca istikrar olmuyor, istikrar olmayınca da piyasa kendini adeta kilitliyor.
Yurdum insanı da öyle değil mi?
Sen, ben, o...
Piyasanın canlı olmasının en önemli göstergelerinden birisi inşaat sektöründeki satışlardır.
Ha keza sıfır ve ikinci el otomobil satışları da benzer sinyalleri verir.
Piyasadaki çarkların döndüğünü gösteren ihracat, ithalat, dış ticaret açığı, Merkez Bankası rezervleri, enflasyon, politika faizi, tarım dışı işsizlik rakamları ve başka pek çok dinamik vardır kuşkusuz ancak emlak ve otomotiv alanı ilk tepkiyi aldığınız alanlardır.
Lafı fazla uzatmadan işin uzmanına kulak verelim...
Eskişehir Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Gazi Çelik, piyasada bir durgunluk olduğunu, bunun da en önemli nedenini eğip bükmeden direkt söylüyor:
"Ekonomiye güven yok. İnsanlar geleceğe dair bir perspektif çizemiyor, ne olacağını kestiremiyor. Böyle olunca da ihtiyaçlar önceliklere göre sıralanıyor. Yurttaş ihtiyacı için veya yatırım için alacağı evi erteliyor. Durgunluğa etki eden 10 neden varsa bu başta geliyor."
Başkan Çelik, insanların bankalardan kredi almaktan zorlandığına da işaret ediyor.
Gelecek yaz başında yapılması planlanan seçimlerin, işten çıkarmaların, dövizin bir yılda yüzde 270'e yakın yükselmesinin, TÜİK'in tartışmalı rakamlarıyla bile enflasyonun yüzde 83,45'e çıkmasının, faizlerin yüksek olmasının, iğneden ipliğe her şeye zam gelmesinin...
Başkan Çelik, sözünün sonunda "bam teli"ne basıyor:
"Ekonomiye güven olmayınca istikrar da olmuyor malum. Bizim sektörde ve genel anlamda yaşanan durgunlukta esaslı mesele bu."
Otomotiv sektörü farklı mı?
Değil kuşkusuz.
Geçen yıl bugün yani 6 Ekim'de 1.0 Sce atmosferik motorlu sıfır Renault Clio'nun fiyatı 150 bin liraydı.
Yanlış duymadınız tamı tamına 150 bin lira.
Bu yıl aynı otomobilin fiyatı ne kadar?
Tamı tamına 403 bin lira.
Oransal olarak yüzde 270.
Kimin maaşı bir yılda yüzde 270 arttı?
Kimin hane halkı geliri yüzde 270 yükseldi?
Dövizdeki artış ne kadar bir yılda?
O da yüzde 270 arttı. Dolar bugün 18,50 liradan işlem görüyor.
İkinci el otomobil farklı mı? Değil tabi.
Bu konuda Motorlu Araç Satıcıları Federasyonu Genel Başkanı Aydın Erkoç'a kulak verelim...
Açıklamasında, pazarın ağustos ayında, geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 13’e yakın bir düşüş yaşadığını söyleyen Erkoç, daralmanın önümüzdeki dönemlerde de devam edeceğini öngördüklerini ifade etti.
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre ikinci el otomobil pazarında 2022’nin Ocak-Ağustos döneminde geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 21,18 oranında yukarı yönlü bir değişim olduğunu, ancak temmuz ve ağustos aylarında daralma yaşandığını anlatan Erkoç, "2021’in Ağustos ayında 549 bin adet olarak gerçekleşen pazar, 2022’nin aynı ayında yüzde 12,92 oranında bir düşüşle 478 bin 53 adet olarak gerçekleşti. Piyasa neredeyse durma noktasına geldi" diye konuştu.
Erkoç, şöyle devam ediyor:
"Pazardaki durgunluğun nedenlerini “Üretimde ve lojistikte yaşanan aksaklıklar, pandemi nedeniyle üretimde yaşanan sorunlar. Maliyet artışları sebebiyle yükselen fiyatların yanı sıra döviz kurunun dalgalı seyri, banka kredilerine ulaşmada yaşanan zorluklar ve vade sayılarının az olması pazardaki daralmanın ana sebeplerinden… Bu sebeplerden dolayı önümüzdeki aylarda da daralmanın devam edeceğini, bununla beraber fiyatların daha da yükseleceğini öngörüyoruz. Önümüzdeki süreçte fiyatların yükselmesi kaçınılmaz."
Dönüp, dolaşıp aynı yere geliyoruz...
Ekonomiye güven olmayınca hiçbir şey olmuyor.
Her işin başı güven.
Gerisi "lafügüzaf".