Eskişehir’in sosyal demokrat bir kent olmadığını artık herkes kabul ediyor! Eskişehir seçmeninin uzun ortalaması ‘merkez sağ’ oldu. Yerel yönetimlerde 50 yılda Rahmetli Selami Vardar’ı görüyoruz.
Yılmaz Büyükerşen ve Ahmet Ataç’ın kişisel özellikleri ve çabalarıyla bir yanılsama yaşanıyor. Bunu uzaktan anlamak zor… Hatta Eskişehir’de yaşayanların bile kavramakta zorlandığı bir durum bu. İlk bakışta Yılmaz Hoca beş kez seçim kazanmış, Ahmet Ataç seçimlerine dört kez ‘rakipsiz’ girmiş…
Uzaktan bakınca böyle fakat gerçek öyle mi?
Buruda Prestij filmindeki o cümleyi hatırlayalım; Dikkatli bakıyor musunuz?
Çünkü dikkatli bakınca CHP’nin işinin o kadar kolay olmadığı görülür! İYİ Parti’nin istek ve hedeflerine bu yazıda değinmeyeceğim. Ki ne kadar önemli malum…
Önce AK Parti’ye bakalım…
Evet, Büyükşehir’i hiç alamadı. Dört yenilgi…
Evet, 2004’te aldığı Odunpazarı’nı 2014’te kaybetti. Yine 2004’te kazandığı Tepebaşı’nı 2009’da kaybetti.
Yoksa, Sezai Karakoç’un dediği gibi yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer mi? Şimdilik bilmiyoruz! Ama şunu çok iyi biliyoruz. AK Parti’nin Eskişehir’de yerel seçimde yüzde 30-40 bandında bir oyu var.
Artmayan/azalmayan bir oy!
Pandemiye, yolsuzluk iddialarına, ekonomik krize rağmen muhafaza edilmiş bir oy.
Burada MHP İl Başkanı İsmail Candemir’in “Odunpazarı Kızılelma’mız” çıkışı AK Parti’nin hanesine eksi olarak yazılabilir. Tarihin en büyük krizlerinden sağ çıkmayı başarmış AK Parti’nin başka ciddi sıkıntısı yok gibi…
AK Parti’deki parti içi meseleler alacağı oya fazla etki etmiyor. Elbette ediyor fakat çok fazla değil… Kısacası AK Parti ittifak halinde veya değil ortalama yüzde 34 oy alabilir mi? Bugünden öyle görünüyor…
CHP ne durumda?
CHP, Şubat 2020’deki kongrenin ardından aşırı ‘kırılgan’ bir halde…
Maalesef en CHP’li Kazım Kurt ve en partili ekibi CHP’yi hastalıklı hale getirdi. Kimse de tedavi için uğraşmıyor. Ve CHP doktora falan gitmeyen bir hasta gibi ‘ölümü’ bekliyor!
Yılmaz Hoca ‘ben artık yokum’ derse elbette her şeyin yeni baştan hesaplanması gerekir. Fakat bu kez Hoca olsa bile CHP’nin işi zor görünüyor.
Ahmet Ataç kendisine yapılanı unutmuyor! Kazım Kurt en ufak bir pişmanlık duymuyor. Yine İl Başkanı Recep Taşel’in, ‘Biraz da kendilerine baksınlar, neden kaybettik diye’ çıkışı Ataç cephesini iyice kızdırmış gibi görünüyor.
Kazım Kurt son seçimini kıl payı kazandı. Siyaset bilgisiyle övünen ve övülen çoğu zaman “Kurt siyasetçi” dediğimiz Kurt’un o bilgisi ve yeteneği ne zaman işe yarayacak herkes merak ediyor!
CHP’deki gerilim AK Parti’deki gibi değil… Daha yıkıcı sonuçları olacak. Bu nedenle diyorum bu pazar yerel seçim olsa CHP, Eskişehir’i kaybeder! Şu an buna inanan AK Partili yok! O kadar yenildiler ki artık hayal kurmaya güçleri yok.
Günün sonunda AK Parti, Türkiye’yi kaybedip Eskişehir’i kazanabilir.
En CHP’li Kazım Kurt’un yerinde olsam şimdiden harekete geçerdim. Tamir mümkün değil, elbette eskisi gibi olmaz ama en azından çabalarım, girişimler yaparım ve “CHP’ye Eskişehir’i kaybettiren adam” olmaktan kurtulurdum!