AK Partililerle, aday adaylığı üzerine sohbet ettiğiniz zaman nasıl bir çaresizlik içinde olduklarını rahatlıkla görebiliyorsunuz.  
Örneğin geçtiğimiz günlerde yapılan temayül yoklaması ile ilgili hangi AK Partili ile konuşursanız konuşun, size üç aşağı beş yukarı şu cevabı vereceklerdir; “Temayülden çıkan sonucun çok kıymeti yok, Eskişehir adayları belirlenirken temayüle bakılmaz.”
Hemen aklınıza şu geliyor değil mi?
Temayül yoklamasının bir kıymeti yok ise temayül neden yapılıyor?

*
Daha ilginç olanı ise AK Partililer, CHP’de kimin aday olacağı yönünde kendinden emin ifadelerle “falanca şuraya, filanca buraya aday olur” diye konuşurken, kendi adayları ile ilgili olarak “valla bilmiyoruz” cümlesinden öteye geçemiyorlar.
Bu size ilginç gelmiyor mu?
Başka partinin adayı ile ilgili net ve kesin bilgilere sahip iken, kendi partinin adayının kim olacağı yönünde hiçbir fikrin yok. 
Ayrıca bir isim zikretmeleri halinde büyük bir günaha bulaşacaklarmış gibi sakınmaları da cabası.

*
Bir başka ilginçlik buradan çıkıyor. 
AK Parti, aday adayı olanların kendi kaderlerini bilmedikleri, parti yöneticilerin adaylıklar konusunda hiçbir fikri olmadığı, fikri olanların da bu fikirlerini söylemekten kaçındıkları ve tüm söylenenlerin bir anda silinebileceği bir ortamda yerel seçimlere hazırlanıyor.
Bana kalırsa bu kadar yerel olmak bünyeye zararlı!
Bu durum, parti disiplini ile ilgili açıklanabilecek bir durum değil zannediyorum. 

*

Büyükşehir adaylığı konusunda ismi en çok geçen ve yüzde 99 aday olacağı ifade edilen Nebi Hatipoğlu’nun, yüzde bir olmama ihtimaline bile bu denli itibar edilmesi, ne olur ne olmaz diyerek susulmasına ne demeli? 

*
Genel seçimleri geri dönelim. Eskişehir’deki hangi AK Partili, Fatih Dönmez ya da Ayşen Gürcan isminin vekil olması yönünde fikir beyan etmiştir? Bence yöneticiler de dahil, pek çok kişi bırakın bu isimlerin vekil olacağını tahmin etmeyi isimlerini bile bilmiyorlardı.

*
AK Parti, “Eskişehir’de ses çıkarmayın” diye tembih edilmiş çocuklar gibi bir köşede oturuyor.  Şimdilik yapabildikleri tek şey ise CHP’nin adayları ile ilgili görüş beyan etmek. Fena bir uğraş değil, öyle değil mi?
Fakat yine unutmamak da fayda var. Kendi adayları ile ilgili olsa bile birkaç laf edemeyen bir kent teşkilatının, aynı kent ile ilgili karar vermesi için yürek yemesi gerekmiyor mu? Yani adaylıkta görüş bildiremeyenlerin, kentin kaderi ile ilgili olarak aslan kesilmelerini beklemek yersiz bir beklenti değil mi?