Ajandama baktım ve 2017 yılının mayıs ayı sonunda Odunpazarı Belediyesi Selami Vardar Halk Merkezi’nin açıldığını gördüm.
Halk Merkezleri, 2014 yılında göreve gelen Kazım Kurt döneminde açılmaya başlandı.
Odunpazarı Belediyesi bugün kadar 16 mahallede 17 halk merkezi açtı. Buralarda ilk amaç kadınların sosyalleşmesi, kadının evden çıkması… Kadının evden çıkması çoğu zaman zordur!
Kimi zaman ekonomik, kimi zaman kültürel, kimi zaman çocuklar, ev işleri… Kimi zaman hepsi birden… O yüzden çok önemli buluyorum bu tür merkezleri…
Burada amaç kadını sadece sosyal hayata dahil etmek değil. Beceri hatta meslek kazdırmakta hedefleniyor.
Odunpazarı Belediyesi halk merkezlerini açarken bir güzellik daha yaptı. Kazım Kurt sonuçta sosyal demokrat bir kişilik… Fakat halk merkezlerine isim koyarken bu özelliğini bi kenara koydu. Kente hizmet etmiş sağdan, soldan veya siyasi olmayan kim olursa olsun ismini koydu.
Aydın Arat, Amigo Orhan, Hüsamettin Cindoruk ve Cüneyt Arkın… Halk merkezlerine konan isimlerden bazıları…
Selami Vardar Halk Merkezi 27 Mayıs 2017 açıldı.
Yılmaz Büyükerşen görev gelir gelmez ESMEK adı altında başlattı bu tür bir çalışmayı. Hoca ‘Her Ev Bir Atölye Olacak’ gibi iddialı bir slogan kullanmıştı. Her ev bir atölye oldu mu? Pek çok ev oldu, bunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Ve en önemlisi gelire, kazanca dönüştü.
Sergiler açılıyor, gururla sergileniyor el emeği göz nuru ürünler…
Ahmet Ataç ise Tepebaşı Belediyesi’nde ‘beldeevleri’ adını verdiği yapılanmayla işi zirveye çıkardı. Bugün beş bine yakın kursiyerle beldeevleri, ülkeye örnek olmuş durumda.
Pek çok kadını evden kurtardı, pek çoğuna para kazandırdı.
Bu arada ajandama tekrar göndüm ve Tepebaşı Belediyesi’nin ilk beldeevini Fevzi Çakmak’ta 11 Kasım 2001’de açtığını gördüm.
Üç belediyenin aşağı yukarı aynı işlevi gören bu tür girişimleri toplumsal hayatın sağlığı ve ilerlemesi için çok kıymetli. Burada görev alan eğitmenleri, ustaları da ayrıca kutluyorum.
Vakit bulur ve birini ziyaret ederseniz ne denli ihtiyaç olduğunu daha iyi anlarsınız. Hele hele bir kursiyerle konuşma fırsatı yakalarsanız asıl o zaman neler yapıldığını kavrama fırsatınız olur.
Tepebaşı’nın beldeevlerine gelip giden kadınların yürüyüşleri bile değişiyor. Müthiş bir değişim, inanılmaz bir iş…
Kadının yükünü hafifletenlere selam olsun…