Kazım Kurt iyi siyasetçidir. İyi derken, siyaseti iyi bildiğinden söz ediyorum. Nerede, ne zaman konumlanması gerektiği yönünde ciddi bir birikimi vardır.

Kime ne zaman sırt döneceğini de, kim ile ne zaman yan yana duracağını da gayet iyi bilir. Ne zaman, nereye talip olması gerektiğini konusunda da bana kalırsa bir dehadır.

*
Bir niyet okuma olarak değerlendirilmesin fakat Kazım Kurt’un yerel seçimlere ilişkin üç aşağı beş yukarı şu şekilde davranacağını düşünüyorum.
Her şeyden önce Kurt, belediyecilik anlamında başarılı olsa da, iletişim ve ekip konusunda zayıf olduğunun farkındadır bana kalırsa…
Son il kongresinde alınan sonuç en azından Kazım Kurt’u farkında olmak zorunda bırakmıştır. 

*
Kazım Kurt, kurultay ile garantilediği Odunpazarı’nı yeniden kazanmaya odaklanmanın en doğrusu olduğunu biliyordur. Bu nedenle Yılmaz Hoca’nın adaylığını en fazla isteyenlerdendir.  Çünkü; Yılmaz Büyükerşen ismi Kazım Kurt’un, Odunpazarı’nda elinin çok daha fazla güçlenmesini sağlayacaktır. Diyelim ki; Büyükerşen aday olmama kararı aldı.Bu kez Ahmet Ataç’ın, büyükşehir adayı olmaması konusunda çok fazla direnç göstermeyecektir. Çünkü, Ataç’ın büyükşehri kazanma konusunda daha avantajlı olduğunun bilincindedir. Bu bilinç, Kazım Kurt’u istemeye istemeye de olsa Ataç’ın büyükşehir adayı olması konusunda direnç göstermesinin önüne geçer. 

*
Kazım Kurt’un, Yılmaz Büyükerşen ya da Ahmet Ataç’ın büyükşehir adaylıklarına itiraz etmemesi hiç bir şeye itiraz etmeyeceği anlamına gelmiyor. Bence Kurt, belediye meclisi üyelikleri konusunda çok sıkı bir pazarlığa tutuşacak. Bir dönem örgüt üstünde kurduğu hakimiyeti bu kez belediye meclisinde kurmayı amaç edinecek. 
Kırsal ilçelerde başkan belirleme konusunda söz sahibi olmak isteyecek. 
Kırsal ilçelerin belediye meclis üyelerini de kendisi belirlemek isteyecek.
Genel merkezdeki etkinliği göz önüne alındığında buna gücü yeter mi bilmiyorum.
Ancak gücünü gösterebileceği tek ve yegane alan şimdilik buralar…