Eskişehir çok yönlü bir şehir… Öne çıkan tek bir özelliği yok.

Cumhuriyet Kenti, Demokrasi Kenti, Öğrenci Kenti, Avrupa Kenti, Sanayi Kenti… Havacılık Kenti, Turizm Kenti, Futbol Kenti, Demiryolları Kenti…
Benim en sevdiğim yönlerimizden biri demiryolları kenti olmamız… 1800’lü yıllara dayanan bir geçmiş… Rayların buluştuğu kent…
Devrim’i üreten Demiryolları Fabrikası…
Tarihi istasyon binası… Enveriye… Hemen yanında Behiç Bey! Sadece Behiç Bey Eskişehir’in bu alanda nam salmasına yeterli…
Bu arada tüm bunları yazmama sebep olan şey Ajanda’mın 4 Kasım 1955 tarihli satırı… 68 yıl önce İstasyon binası hizmete açıldı…
Eskişehir’de demiryolu ile ilgili müthiş bir hafıza var. Kurumlarıyla, ustalarıyla, arşivleriyle, başarılarıyla eşsiz bir demiryolu kültürü mevcut…
Belki elimizde net bir rakam yok ama bu şehirde yaşayanları pek çoğunun evinde demiryolcu çalışan ya da bir tanıdığı, komşusu vardır.
TÜLOMSAŞ çalışanlarının bisikletlerle iş çıkışı Kızılcıklı başta olmak üzere cadde ve ara sokaklara nasıl dağıldığını mutlaka izlediniz.
Demiryolu Kenti özelliğimiz önceki yıllarda daha yoğun bir şekilde hissediliyormuş. Demiryolu gelişen bir sektör. Gelecekte daha fazla demiryolu olacak. Demiryolları daha fazla kullanılacak.
Tüm raporlar gidişatın bu yönde olduğunu gösteriyor…
Eskişehir’de de özellikle özel sektörün girişimleriyle sektör çok iyi bir yere geldi. İstenilen düzeyde olmasa da önemli bir noktaya geldik.
Eskişehir, yakın gelecekte mutlaka demiryolu ile anılacak.