Cihan Yıldırım yazdı...

Eskişehir Düşünce Platformu’nda öne çıkan isimlerden biriydi… ESO seçimleriyle, 2018 yılında hayatımıza girdi. Başkan adaylığını açıkladığı Divan Otel’deki toplantısı bugün hala herkesin konuştuğu, atıf yaptığı bir lansmandı…
Yapacağı projeler, başlatacağı hizmetlerden ziyade ‘bakış açısını’ ortaya koymuştu. Aslanda o gün belli olmuştu! Sadece sanayiyi değil, kenti de yöneteceği…
Mesleki eğitim ve ihracat hedefiyle yola çıktı. Entelektüel sermayeden bahsetmesi kiminle karşı karşıya olduğumuzu gösteriyordu. Made in Eskişehir, Invenst in Eskişehir sloganları da öyle…
Şehir hakkında her zaman bir şeyler söyledi.
En unutulmazı elbette Jurassic Park’tı… Yılmaz Büyükerşen ve Ahmet Ataç’ın yaşına naif gönderme yapmıştı. Eskişehir güzel, parkları güzel ama Jurassic Park’a da çevirmeyin!
Bir sabah işe gidenler Kesikbaş’ı çevre yolundaki üst geçitlerin birinde röportaj verirken gördü.
Sanayi ve kent arasındaki görünmez duvarları yıktı.
50 bine yaklaşan çalışan, 200 bine yakın bir camia… Bu rakamları sık sık paylaşan Kesikbaş “Konuşmak hakkımız” demek istiyordu.
Hem iktidara hem belediyelere tavsiyelerde bulundu. O yüzden siyasete gireceği partiyi tahmin etmekte çok zorlandık!
Kırsal ilçeleri gezmeye başladı… Han’a dört kere gitti… Gözleme yapan kadınlarla sohbet etti. Son turunda yeniden seçilen başkanları ziyaret etti. Seçimi kaybeden Erdal Şanlı’ya da gitti…
İlçelerin tanıtımı için çabaladı. Sadece tanıtım değil, ticareti de canlandırmak istedi. Ve en iyi bildiği şeyi yaptı; cesaretlendirmek! Han’da üretilen lavanta sabunlardan alıp ziyarete gelenlere dağıttı. Paketlemeyi de kendi yaptırdı.
Raporlar hazırladı… Konut sorunu, Yeşil Kent’in de aralarında olduğu onlarca rapor… Sadece ‘ekonomik’ değil, aynı zamanda ‘toplumsal’ raporlar…
Kadınlar Günü etkinliği de yaptı… Benim diyen belediye yapamaz… Öyle kapsamlıydı… ESO Aile Şenliği’ni de unutmayalım.
Sosyal medyayı kendi kullandı ve iyi kullandı. Orada da toplumun her kesimiyle ilişki içinde oldu. Bazen bir paylaşımı beğenmenin ‘moral’ olduğunu biliyordu.
Şehre yön vermeye çalıştı… Hayali vardı… Neden birini tercih etmek zorundayız dedi. Hem eğitim, hem turizm, hem sanayi mümkün dedi. Torino örneğini verdi…
Mesleki eğitimde ülkeye model olacak yapı inşa etti… Altı yılı bir yazıya sığdıramam… Bunlar aklımda kalanlar… Unuttuklarım vardır elbette…
Sonuç… Adı hep siyasetle anıldı, büyükşehir adayı olacak dendi. Dedik… Yılmaz Hoca’dan sonra o geliyor dendi… Yakışır dedik… AK Parti’nin adayı olacak dendi… 
İsmi üzerinde büyük bir uzlaşı sağlanmıştı. Başkanlığı kimseyi rahatsız etmeyecekti. Olmadı…
Kesikbaş şu an ne yapıyor? Bir belediye başkanı ne yapıyorsa, ne yapması gerekiyorsa onu yapıyor. Sadece çöp toplamıyor, asfalt atmıyor…