Sarıcakaya Belediye Başkanı ile ilgili yazıya devam ediyoruz. Dün olayın ‘insani’ boyutunu ele almıştık. Başkan Hüseyin Çam’ın zaafı ve sonrasında ‘gelişmeyen’ olaylara değinmiştik. 
Bugün biraz da ‘kurumsal’ olarak meseleyi ele alalım. Başkan, sonuçta bağımsız olarak seçilmedi. Bir partisi var, yol arkadaşları var, davası var…

Başkan Çam’ın her şeye rağmen görevde kalma isteği malum… Öte yandan Sarıcakaya ‘küçük yer’ biliyorsunuz! Hoş büyük olsa ne olacak? O nedenle bulunacak bir formülle iki aydır yaşanan ‘omerta’ya son verilmeli.

Kuşkusuz bu Başkan için de hayırlısı olacak. Zaten görevi bırakmaması meseleyi bu iş bu kadar uzadı! İstifa etseydi, bir süre sonra konu kapanıp gidecekti. Sonra daha pasif bir görevle hayatına devam ederdi. Şu an kendisine de, sevenlerine de, partisine de zulmediyor!
Partisi demişken…

Bir kere en başında AK Parti’den gelen ‘tepkisizlik’ herkesi şoke etti. İki ayı geçmesine rağmen hiçbir yetkili isimden açıklama gelmedi. Destek ya da herhangi başka bir açıklama yok. Bir ziyaret de yok. Ziyaret olsa oradan da bi şeyler çıkarırdık. Çam’ın, iki üç gün önce İçişleri Bakanı ile fotoğraf çektirmesini saymıyorum.   
Burada elbette gözler ilk olarak İl Başkanı Zihni Çalışkan’a çevrildi.

Çalışkan, sessizliğini koruyor… Daha ne kadar sessiz kalabilir, bilmiyorum. Ama hiçbir şey olmamış gibi politika yapmaya devam edemez. Partisinin bir belediye başkanı böyle bir olayla gündemdeyken illa ki iki üç laf etmesi gerekir.
Mesela “Başkanımıza komplo kuruldu. Olay adli mercilere intikal etti. Takip ediyoruz” diyebilir ama demedi… Ya da “Parti olarak gerekli incelemeyi yapıyoruz. Ankara ile görüşme halindeyiz” diyebilirdi ama demedi.

İl Başkanı Çalışkan hiçbir şey demedi… O hiçbir şey demedi diye olay kapanmış, unutulmuş değil! Partiden tanıdıklarımla meseleyi konuştuğum zaman “Selim Yağcı ile görüştük, Mehmet Özhaseki’den haber bekliyoruz, Erkan Kandemir ile temas halindeyiz” gibi şeyler duydum.

AK Parti’nin Eskişehir’de en güçlü olduğu ilçelerden biri de Sarıcakaya… Ve o Sarıcakaya’da hizmetler aksıyor. Başkan, Belediye’ye pek gidemedi. Doğal olarak… Toplum içine karışmadan böyle bir ilçede nasıl başkanlık yapacak? Olaydan bir buçuk ay sonra dağ başında hayvanlara yiyecek atarken görüldü.
Büyükşehir Meclisi’ne katılamadı! Aldığım bilgiye göre kendisine “gelme” denmiş! Ne zamana kadar gelmeyecek? Gelince neler olacak? Ya da bir şey olacak mı? Bilmiyorum…
Neresinden tutsan elinde kalıyor…

Zihni Çalışkan liderliğini göstermeli. Lider böylesi olaylarda belli olur…
Yine AK Parti’nin Eskişehir’deki en yetkili ismi MKYK Üyesi Burhan Sakallı da bu konuda sessiz kalan isimlerden. Ankara’da bir şeyler yaptıysa da bizim haberimiz olmadı! Sakallı’nın da meseleyi gündemine alıp bi şekilde çözmesi gerekir. Alpu yolu değil sonuçta, ödenek gerekmiyor!

AK Partili vekillerin meseleden haberdar olduklarını sanmıyorum! O nedenle onlara bi şey diyemem, yani derim de kim anlatacak şimdi meseleyi en başından… Meseleyi öğrendikleri zamanda olayın kendisine değil Hüseyin Çam’ın kime yakın olduğunu bakarlar! En son kimle fotoğraf vermiş, Ankara’da kimi ziyaret etmiş, kimin sosyal medya şeysini beğenmiş falan filan…
Bugünlük bitirelim yine… Sonuç olarak bu talihsiz olay Başkan Çam’dan daha çok AK Parti’nin imtihanı haline gelmiştir. İktidar partisinin şu ana kadar iyi bir sınav verdiğini söyleyemem. Çünkü daha eline kağıdı bile almadı. Tembel öğrenci gibi kağıda bakıp duruyorlar…
Yarın devam edelim…