Turizm gelirleri 3. çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 27,1 arttı.

Hatırlayalım önceki yıl pandemi nedeniyle tüm dünyada turizm büyük darbe almıştı.

Geçen yıl bir nebze toparlayan turizm sektörü bu yıl adeta bayram yaptı.

Veriler de bunu destekliyor.

Trizm geliri Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre temmuz, ağustos ve eylül aylarından oluşan 3. çeyrekte bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 27,1 artarak 17 milyar 952 milyon 361 bin dolar oldu. Turizm gelirinin yüzde 14,3'ü ülkemizi ziyaret eden yurt dışı ikametli vatandaşlardan elde edildi.

Ziyaretçiler, seyahatlerini bireysel olarak veya paket tur aracılığıyla organize ediyor. Bu çeyrekte yapılan harcamaların 12 milyar 562 milyon 557 bin dolarını kişisel harcamalar, 5 milyar 389 milyon 804 bin dolarını ise paket tur harcamaları oluşturdu.

Ülkemizden çıkış yapan ziyaretçi sayısı 2022 yılı 3. çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 54 artarak 21 milyon 128 kişi oldu. Ziyaretçilerin yüzde 11,3'ünü 2 milyon 374 bin 125 kişi ile yurt dışında ikamet eden vatandaşlar oluşturdu.

Bu dönemde ülkemizden çıkış yapan ziyaretçilerin gecelik ortalama harcaması 89 dolar oldu. Geceleme yapan yurt dışında ikamet eden vatandaşların gecelik ortalama harcaması ise 62 dolar.

Ziyaretçiler Türkiye’yi yüzde 75,1 ile en çok "gezi, eğlence, sportif ve kültürel faaliyetler" amacıyla ziyaret etti.

İkinci sırada yüzde 17,8 ile "akraba ve arkadaş ziyareti", üçüncü sırada ise yüzde 2,6 ile "alışveriş" yer aldı. Yurt dışı ikametli vatandaşlar ise ülkemize yüzde 64,5 ile en çok "akraba ve arkadaş ziyareti" amacıyla geldi.

Hasılı…

Tüm dünyayı kasıp kavuran pandemiden kurtulan insanlar hayatı yeniden keşfetmişçesine,  zaman zembereğinden boşanmışçasına kendini gezmeye tozmaya vermiş.

Tabii ki imkanı olanlar için bu durum söz konusu.

Yoksa asgari ücretli ve dar gelirli, emekli şehir dışına ancak akraba ziyareti için çıkabilmiş.

O da arabasına benzin koyabilirse, bir yılda neredeyse 3 katına çıkan otobüs bileti alabilirse.

Hatırlayın geçen ramazan ve kurban bayramında insanlar memleketlerine gidemedikleri için yollarda yolcu otobüsleri göremiyorduk.

Türkiye için turizm gelirlerinin artması her anlamda olumlu bir gelişme.

Hizmet sektörünün içinde görülen ve “bacasız sanayi” olarak değerlendirilen turizmden gelen kaynak dış ticaret açığına ve eksi 57 milyar dolar rezerviyle, takas paralar (swap) dışında meteliğe kurşun atan Merkez Bankası’na da bir nebze çare olabilir.

Umalım da özel sektörün bu çabaları siyasi hesaplar uğruna heba olmaz, bir karşılık bulur.

Neden mi bunu söylüyorum?

Kur korumalı mevduattan tutun da döviz kurlarını bu seviyede tutmak için zaten ekside olan rezervleri kamu bankaları eliyle “arka kapı”dan haraç mezat satan ekonomi yönetimi, turizmden ülkeye giren önemli bir döviz kaynağını da popülist politikalar uğruna heba ediyor…

Olacakları görür gibiyim.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan tarafından “çift dikiş çalışan” olarak değerlendirilip yıllarca görmezden gelinen EYT’lilerin hakları yeni yılda verilirken, asgari ücret, memur maaşları ve emeklilere enflasyonun çok üzerinde zam yapılacağı fısıltı gazetesince dillendiriliyor…

Şubat-mart gibi, kamu bankaları eliyle, yakında yüzde 10’un altına düşürülecek Merkez Bankası politika faizi kapsamında pompalanacak ucuz kredilerle piyasayı canlandırmayı planlayan Erdoğan hükümeti, ekonomide yaşatılacak sanal canlılıkla seçimleri kazanma hesabı yapıyor…

Bu plan tutar veya tutmaz…

Ben size neyin tutmayacağını söyleyeyim…

Bunlar yapılırsa ekonomi ayar tutmaz...

Olmayan dövizle, olmayan parayla kurgulanan veya düzenlenen piyasa, ne yaparsanız yapın dikiş tutmaz…

Bunun bedelini vatandaş ya ek vergilerle ya da zam furyası altında yoksullaşarak öder.

Benden söylemesi…