Meslek hayatımın beşinci yerel seçimine hazırlanıyorum. 2004, 2009, 2014 ve 2019 seçimlerini muhabir, yazıişleri müdürü ve genel yayın yönetmeni olarak takip ettim.
Yerel seçim gündeminin ilk kez bu kadar erken başladığına tanık oldum.
Önce Kazım Kurt’un ‘değişim’ isteğini ifade ederken kullandığı ‘’Eskişehir’i kaybedebiliriz’’ çıkışı, ardından Nebi Hatipoğlu’nun ‘kaybettiririz’ söylemi ve son olarak Yılmaz Hoca’nın ‘adayım’ demesi…
Tüm bunlar yazın ortasında siyaseti hareketlendirdi.
Hoca’nın altıncı kez göreve talip olması şüphesiz Mart 2024 seçiminin cevabı en çok merak edilen sorusuydu.
Hoca ‘adayım’ diyerek pek çok tartışmayı ve senaryoyu başlamadan bitirdi! Elbette başka tartışmaları başlattı. Siyasetin doğası gereği…
İyi kötü politikayı takip edenler ve Yılmaz Hoca’yı tanıyanlar 10 ay önce yapılmış adaylık açıklamasını ‘ilginç’ bulmuştu!
Kimi Hoca’yı haklı buldu, kimi yanlış yaptı dedi. Kimi Ataç’a bırakmalı artık dedi kimi ‘’Eskişehir’i koruyan adamı koruyacağız’’ dedi.
Hoca’nın kararı 20 gündür her yönüyle tartışılıyor. Son zamanlarda ‘Hoca aday olmayacak’’ söylemi siyasi kulislerde en çok duyduğum cümle oldu.
‘’Hoca aday olmayacak’’ diyenler hemen ardından ‘’Büyükşehir için Ahmet Ataç’ı işaret edecek’’ diyor.
En büyük taş yerinden oynarsa elbette bütün taşların yeri değişir!
Ataç, Büyükşehir’e gelirse Tepebaşı’na kim olur? Odunpazarı kime emanet edilir?
Soruların ve senaryoların ardı arkası gelmiyor! Bu ahval ve şerait içinde sosyal medya hesabımda ‘’Yılmaz Büyükerşen büyük ihtimalle aday olmayacak. Büyükşehir Ahmet Ataç'a emanet edilecek. Tepebaşı için Ayşe Ünlüce, Odunpazarı için Deniz Kaplan düşünülüyor’’ paylaşımı yaptım.
İlgi gören paylaşım sonrası Yılmaz Büyükerşen aradı. Hoca, her zaman olduğu gibi ‘’Evladım bunları önce bana sorun. Açın bi telefon sorun. Ne varsa söylerim zaten’’ diyerek söze başladı.
Hoca yine her zamanki gibi ‘Birilerini bir yerlere getiren, yazan adam’ olma imajından duyduğu rahatsızlığı anlattı.
Tam bu noktada ‘’Bu adı geçen insanlara da yazık. Böyle bir niyetleri var mı yok mu belli değil. Ama yazılıyor, yazıyorsunuz. O oraya başkan olacak, bunu buraya getiriyorum falan… Bunlar doğru şeyler değil. Benim için önemli değil bu yaştan sonra ama bu insanlar için bunu yapmayın’’ dedi.
Hoca’ya ‘’Burada asıl konu sizsiniz Hocam. Aday olup olmayacağınız… Son günlerde aday olmayacağınız konuşuluyor’’ dedim.
Yılmaz Hoca ‘’Az önce de dedim. Benimle ilgili her türlü spekülasyon, tahmin yapılabilir. Kim nereden ne görüyorsa yazabilir, konuşabilir. Ama birlikte çalıştığım insanlar söz konusu olduğunda dikkat edilmesi gerekir. Benim adaylığım… O gün öyle söyledik. Aday olabilirim de olmayabilirim de… Bakıyorum. O gün dediğimin tam tersini de yapabilirim. Veyahutta aday olurum. Bilmiyorum’’ diye konuştu.
Yılmaz Hoca konuşmayı sonlandırmadan önce bir kez daha yakın çevresi, çalışma arkadaşları ile ilgili ‘iddiaların’ gerçeği yansıtmadığını ve ‘düzeltilmesini’ rica etti.