Cihan Yıldırım yazdı...

Hz. Peygamber’in sefer dönüşü ifade ettiği “Küçük cihattan büyük cihada gidiyoruz. O nefisle cihattır” hadisi var. Bu yazıda, hadis sahih mi değil mi tartışmasını bir kenara bırakalım.
Bakacağımız yer; nefis mücadelesinin ‘büyük cihad’ olarak tanımlanması…
Gerçekten insanın nefsi ile savaşı en büyük savaş… İyi insan olmaya çalışmak, bazı şeylerden vazgeçmek kolay değil.
Ayşe Ünlüce’ye gelelim…
Zor bir seçim dönemini geride bıraktı. Adaylığı, kampanyası… Hepsi zordu… Kolay kolay kimse altından kalkamazdı. 25 yılın ardından Yılmaz Büyükerşen‘den görevi devralmak…
Nereden baksanız zor iş… Nereden baksanız zorlu bir savaş…
Üstelik rakip Nebi Hatipoğlu… Dersine iyi çalışmış, iyi bir anlatıcı, profesyonel bir ekip… Hatipoğlu, hayli korku saldı!
Ayşe Ünlüce bu savaşlardan başarıyla çıktı. Sakin kalmayı başardı. Ekonominin durumu, Hatipoğlu’nun zaman zaman sertleşen kampanyası… Melih Aydın’ın seçime ‘asılmaması’…
Sonuç… Ayşe Ünlüce ‘küçük cihadı’ kazandı.
Ayşe Ünlüce’nin büyük cihadı ne? Ünlüce’nin seçimden daha büyük mücadelesi ne olabilir?
Evet, hadiste de belirtildiği üzere nefisle mücadelesi…
Ünlüce, şu ana bu yönde olumsuz bir şey sergilemedi. Bu durumu ne kadar sürdürür bilemiyoruz. Çünkü dört bir koldan ‘nefsine uyması’ için bastıranlar var…
Kendi ekibini kur!
İlk mücadele alanı burası… Pek çok kişi iyi niyetle veya başka niyetle ekibi yenilemesini istiyor, bekliyor. Öte yandan Yılmaz Büyükerşen yaşıyor. Ve ona saygısı dillere destan… Nasıl yapacak, ne yapacak… Ne kadar yapacak…
Bu konuda siyaseti bilen bir abim “Ünlüce’ye iki yıl veriyorum” dedi. İki yıla her şey belli olur dedi…
Yine siyaseti bilen bilmeyen pek çok kişi “Ünlüce’nin elinden belediyeyi kimse alamaz” diyerek Başkan’a olan güveni ifade ediyor. Bu cümlenin insanda nasıl bir etki bırakacağını bilmeden!
Daha tehlikeli ‘konuşmalarda’ var! Şunu yapmak istedi Yılmaz Hoca izin vermedi, gibi… Şununla yolları asla ayıramaz, gibi… Hoca, şu daire başkanını aradı, gibi… Katıldığı etkinliklerde Hoca’nın ‘şunu yapacağım, bunu yapacağım’ gibi konuşması…
Hatta daha ötesi var… Ayşe Ünlüce’nin kulağına gitmiş midir, bilmiyorum…
Makam odasını yenilememesi bile ‘sorun’ olmuş durumda! Evet, gerçekten herhangi bir değişim yapmadı. Hoca, eşyalarını alıp çıkınca sade bir oda kaldı Ünlüce’ye… Hiç ekleme çıkarma yapmadı.
Sözüne itibar ettiğim bir abim “Mutlaka yenilemeli. Yeni dönemi başlatmalı. Bu bir gereklilik” dedi.
Tasarruf tedbiri falan diyecek oldum… ‘Cihancım’ diye başladı ve kesin bir ses tonuyla ‘Bu olmalı’ dedi…
Hoca toplu taşımayı bu kadar ücretsiz yapmıyordu. Ayşe Başkan her fırsatta ücretsiz yapıyor. Bu bile kıyaslanıyor ve başka yerlere çekilmeye çalışılıyor.  
Bir kaç konu daha var… Ünlüce’nin ‘nefsini’ zorlayacak… Derdimi anlattığımı düşünerek burada kesiyorum.
Ayşe Ünlüce’nin işi seçimden sonra daha zor görünüyor.