Ayşe Kaytan Uçak yazdı...

O konserleri, yıllar sonra hafızamızın buzdolabından çıkarıp yeniden o coşkuyu biraz da olsa anımsayabilir miyiz? 

Sivrihisar Belediyesi’nin yaklaşım tarzına baktığımız zaman çok zor.

Çünkü konserden daha ziyade sanatçı getirmeye yönelik. 

“Bir sanatçı gelse de eğlensek”den öte bir yerde değil. 

Bir kültür sanat faaliyetinden daha ziyade, bir organizasyon şirketinin mahareti…  

Tamam, kabul ediyorum; bir show business. 

Fakat şovu fazla, işçiliği zayıf…

Üstelik bir kültür üretiminden söz ediyoruz. İnce işçilik gerektirir. 

Sanatçıların popülerliği ile siyasi kariyeri parlatmak amaç edinilmiş. 

Verilen “konserlerin” amaca ne kadar hizmet edeceği muamma. 

Baksanıza! Seçimin üstünden henüz altı ay geçmesine rağmen Sivrihisar Belediyesi, “konser belediyesi” olarak anılmaya başladı ki; dediğim gibi konser bile değil. 

Bir platform, bir sanatçı, biraz da sanatçının geleceği tarihi bildiren şaşalı afişler ve bildirimler. 

Bazı vatandaşların kişisel tarihi açısından unutulmayacak anlar elbette o müzik dinletisi anında yaşanabilir. 

Ancak Sivrihisar’ın belleğine ne tür bir katkısı olacağını tahmin etmek çok zor…

Sivrihisar, pek de derinliği olmamasına rağmen festivalleri ile anılan bir ilçe.

Yani üzerine bina dikilebilecek bir temeli var.

Kültürel faaliyetler çok sayıda sanatçı getirmek ve o sanatçıları sağır sultana duyurmanın ötesine taşınabilir ve taşınmalıdır.  

Örneğin; Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Senfoni Orkestrası’nın, Sivrihisar Türkülerini ya da İç Anadolu Bölgesi türkülerini kayalıkların eteklerine kurulan Metin Yurdanur Açık Hava Heykel Müzesi’nin bulunduğu alanda Sivrihisarlılara sergilediğini hayal edin.

Senfoni, “sallama” heveslilerinin beklediği üzere Sivrihisar’ı sallamaz belki ama hafızalarda unutulmaz bir anı oluşturur.

Hem bütçeyi yormaz, hem de gerçekten “o konseri hatırlıyor musun” diyeceğimiz bir anı oluşturur. 

Sivrihisar Belediye Başkanı Habil Dökmeci bu işe ne der bilemiyoruz.

Bir fotoğrafını iliştirmiş sosyal medyasına, yapıştırmış aforizmayı “gülmek devrimci bir eylemdir” diye.

O halde bir konser daha patlatalım der mi? Diyebilir!

Fakat neye, niçin güldüğün kadar konseri niçin, neden düzenlediğinde devrimciliğe etki edebilir.