Cihan Yıldırım yazdı...

Ayşe Ünlüce elini kaldırmadan tokat atan, yine elini kaldırmadan saç okşayan bir başkan olarak oldukça kıvamlı bir performans sergiliyor.

Öfkesine de sevgisine de elindeki gücü dahil etmiyor. 

Ekibinden de aynısını istemek en doğal hakkı. 

Hatta Ünlüce’nin vizyonunun, felsefesinin belediye, belediye yönetimine ve şehre şekil vermesi için Ünlüce’nin bu istekte ısrar etmesi gerekiyor. 

Ünlüce kendi kıvamının daha fazlasını belediye personeli ve kendi ekibinde aramak ve bulmak zorunluluğu olan bir isim. 

Geçen bir yılda şehre yaptığı hizmetlerden bağımsız olarak şehrin kimliğini korumaya yönelik duruş ve tavrının zamanın getireceği yorgunluğa yenik düşmemesi çok önemli.

 Bu noktada ekibin Ayşe Ünlüce korkusuyla değil, Ayşe Ünlüce vizyonu ile hareket etmesi gerekiyor.


 Kabul edelim hangi meslek olursa olsun zaman içerisinde alışkanlıklar körlükleri yaratıyor körlükler ise duyarlıkları yok ediyor. 

Şehrin her kesimi ile yüz yüze temas kuran, kendisine yönelik olumlu ya da olumsuz her türlü eleştiriyi gayet makul çerçeveler içinde ele alıp, yöneten bir başkanın yorgun bir ekip ile yola devam etmesi ekipten çok Başkan Ünlüce’nin muhatap olacağı  sorunlar doğuracaktır. 

Seçilmişlerin omzundaki yüke yük katacak yorgunluktaki atanmışların Ünlüce’ye herhangi bir katkı sunması bir yana, geçen zaman içinde duyarsızlaşan atanmışların Başkan Ünlüce’yi aynı yorgunluğa ve duyarsızlığa davet etmesi kaçınılmaz olur.

En nihayetinde iyi bir ekip kurmanın da  iyi bir yönetici vasfı olduğunu unutmadan Ünlüce’nin yaptığı değişikliklere bakmak gerekiyor.
Süreç henüz çok yeni.

 Ünlüce’nin kurduğu ya da kuracağı yeni ekibin Ünlüce’ye ayak uydurması şehir ve şehrin kimliği açısından çok önemli.
Doğru ve etkili siyasi iletişimin fark yarattığı gibi doğru bir ekibin kurulması da bir yönetici için elzem…