Ayşe Kaytan Uçak yazdı...
Bir hediyenin paketi, o hediyeden daha pahalı olursa hem hediyenin hem de paketin değeri düşer. Hediyeyi verdiğiniz kişi ya da kişilerde memnuniyet yaratmak isterken komik duruma düşebilirsiniz. Bir düşünsenize, parlak jelatinle kaplı bir patates ile sevdiğinizin doğum günü kutladığınızı…
***
Çeşm-i Cihan bir lokanta…
Sivrihisar’a gittiğiniz zaman, o yöreye ait lezzetleri tadacağınız bir mekân.
Habil Dökmeci, seçimi kazandıktan sonra bu lokantayı kapattı. Geçtiğimiz günlerde de yeninden açtı. Açmasında ya da kapatmasında bir sorun yok.
Sorun, lokanta olarak kapattığı yeri yeniden lokanta olarak açmasından gurur duymasıdır.
CHP’nin üst düzey yöneticilerini davet etmesi, kurdele kesmesidir...
Aslında, kapatılan bir lokanta yeniden açılıyordu ancak görenler lokantayı kapatıp Sivrihisar’a ilk uzay araştırma üssünün kurulduğunu düşünebilirlerdi. Paket, o denli parlaktı anlayacağınız.
***
Bu durum siyasetçilerin topluma, toplumun da siyasetçilere kurduğu müthiş bir tuzak…
Müjde, açılış, toplu açılış törenleri…
Özellikle, son 20 yılda hem siyasetçiler hem de toplum bu tuzağa bile isteye düşüyor.
AK Parti’nin en büyük başarısı bu zannediyorum. Muhalif olarak bakılan partileri, kendilerine benzetmesi… AK Parti kendisine alternatif bırakmıyor, “ya beni seçersin”, “ya da benim benzerlerimi…”
***
Hatırlayalım Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eskişehir’e her geldiğinde beraber ve solo olarak açılışlar gerçekleşiyor.
Bir keresinde, bir özel teşebbüs olan fabrikanın açılışı yapılmıştı. Kamunun tüm fabrikaları sessiz sedasız satılırken, özel teşebbüs devlet erkânı tarafından açılıyordu.
Ya da her geldiğinde bir yol müjdesi veriyordu. Yollar bitmiyor, müjdeler bitmiyordu.
Üniversite mi istiyorsunuz “alın size üniversite” denilerek, Anadolu Üniversitesi bir kez daha ikiye bölünüyordu. Dolayısıyla bir şey açmak, açılan şeyin ne olduğundan daha önemli kılındı.
***
Şimdi CHP gördü resti ve el yükseltti. Artık açmak değil sadece göstermek için müjdeler veriliyor. CHP kırmızı kart gösteriyor, bizden mutlusu yok!
Konuyu uzatmaya gerek yok.
İnsan kendisini, Habil Dökmeci’nin zekâsına hayranlıkla bakmaktan alıkoyamıyor.
Hadi sen bizim gibi sıradan vatandaşların gözlerini boyadın da, hem siyasetin hem de belediyeciliğin usta isimlerini hep birlikte kurdele kesmeye nasıl ikna ettin.
Ben, Dökmeci’nin zekasına hayran kaldım, sizler de onun zekasına saygı duymayı öğreneceksiniz!