CHP’nin merkezdeki üç belediye başkanı var… Yılmaz Hoca hiçbir zaman ‘partiliyim’ demedi.
Ne DSP’de, ne CHP’de… Partilerüstü tavrını en yakıcı seçimde bile sürdürdü. Hoca’nın kişiliği ve taktiği buydu. Taktiği, çünkü öyle olmasa Eskişehir’de beş dönem üst üste seçim alamazdı.
Ahmet Ataç… CHP’ye 1971’de üye olmuş biri… Ataç da tıpkı Hoca gibi ‘kent gerçeklerini’ gördü. Partili kimliğini çok öne çıkarırsa sağ seçmenin ağırlıklı olduğu Tepebaşı’nda başarılı olamayacağını biliyordu. Kendi ifadesiyle ‘tavuğun yem yemesi gibi tek tek’ oyları topladı ve bugün iki seçmenden birinin oyunu alır hale geldi.
Hoca ve Ataç’a 2014 yılında Kazım Kurt eklemlendi. Odunpazarı Belediye Başkanı olan Kurt, ilk döneminde ‘uyumlu’ davrandı. 2019’da, ikinci dönemine başladığında ise ‘yıkıcı’ tavırlar sergiledi.
Kurt her fırsatta CHP’li kimliğini öne çıkardı…
Halk Market’i açarken “CHP’li kimliğimizle burayı açıyoruz” dedi. Rozetini hiç çıkarmadı! Söze CHP ile başlayıp CHP ile bitirdi. Örgüt seçimlerine doğrudan müdahil oldu. Ve bir anlamda ‘geleneği’ bozdu.
Başta İl Örgütü olmak üzere örgütleri ele geçirmek Kurt’un ilk ve neredeyse tek hedefi haline geldi. Bu uğurda çok sevdiği partisini ateşe attığının farkında değildi!
Kurt’un partili kimliğini öne çıkarması ilk zamanlarda CHP’lilere hoş göründü.
Kurt, kendine iyi bir alan bulmuştu.
Hoca ve Ataç’ın hiç girmediği o yol bomboştu. Kurt da bastı gaza… Yol aldığını sandı ve gaza iyice yüklendi. Evet, çok hızlı gidiyordu… Evet, manzara güzeldi… Dışarıdan ‘yaşa var ol’ sesleri geliyordu. Üstelik ko-pilot ‘Bas başkanım bas bu yolları ezbere biliyorum’ diyordu.
Kurt bastı gaza, bastı gaza…
Fark edemediği şuydu: Hızlı gidiyordu ama kimseyi geçmiyordu!
Dedim ya yol boştu! 2019 yarışında esaslı bir kaza atlatmasına rağmen gaza basmaya devam etti. Ve Şubat 2020’deki kongre yarışında 260 km/h ile arabayı duvara çarptı.
Kurt, ağır yaralandı… Üstelik tedaviyi de kabul etmedi!
Yaralıydı ama kendini “En büyük CHP’li” görüyordu. Görmeye de devam etti!
Bir süre sonra da il örgütü elinde olduğu için “En büyük benim” demeye başladı.
Peki “En büyük CHP’li” olarak ne yaptı? Ne yapıyor?
Üç gün önce CHP’nin adayları belli oldu. Kazım Kurt oralı almadı…
Kazım Kurt ‘Başlıyoruz’ demedi…
Kazım Kurt “Size söz dört vekil çıkaracağız” demedi…
Kazım Kurt “Haydi arkadaşlar” demedi…
Kazım Kurt, adayları kuru bir mesajla bile tebrik etmedi. Üstelik adaylardan birisi kendi meclis üyesi! 140 karakterlik bir tweet bile atmadı. Adaylarla sahaya inmedi, poz vermedi…
Peki, ne yapıyor Kazım Kurt? Yanına aldığı İl Başkanı Recep Taşel ile iftarlara katılıyor! Yani Kazım Kurt sonraki kongreye hazırlanıyor!