İlk andan itibaren sosyal medyada aktif rol oynadı. Aktif rol dediysem öyle önüne geleni retweet etmek değil. Parti büyüklerinin, Genel Merkez’in paylaşımlarını partililere ulaştırmayı kast etmiyorum.
Ya da partinin bir düşüncesini, hizmetini ve projesini yaymaktan bahsetmiyorum.
Gerçek manada aktif bir kullanım…
Hem sosyal medyanın ruhuna uygun hem de rakipleri sarsacak bir kullanım…
Top çevirmek değil…
Çoğu zaman doğrudan 10 numara olup oyunu kurmak gibi… Aslında ilk 11’de değil! Teknik Direktör, formaları başkalarına verdi. Ama bizimki göz göre kaçan golleri görünce yedek kulübesine razı olmadı!
Sığamadı yedek kulübesine…
Kimi zaman ‘takım elbiseyle’ kimi zaman ‘atletle’ fırladı sahaya…
Hakeme itiraz etti, VAR Odası’na koştu, takım arkadaşlarına kızdı…
Çoğu zaman ‘çekilin kenara’ dedi… Demek zorunda kaldı… Teknik Direktör, olanı biteni ilk zamanlar şaşkın bakışlarla izledi. Sonra baktı onsuz olmuyor, başka kimse yok bu denli çırpınan…
Yol verdi… Tamam dedi… O da çıktı sahaya doğrudan maça dahil oldu.
Maçın seyir zevki yükselmişti…
Yıllarca ‘savunma’ yapan takım, kendi yarı sahasını geçmeye başladı. Gol pozisyonuna giriliyor, hatta artık gol atılabiliyordu!
Tribünler karışık duygular içindeydi…
Bazıları ‘kendini ne zannediyor’ dedi, kimileri ‘helal olsun’ diye bağırdı…
Formasız 10 numara tribünleri ikiye bölmüştü.
Günler, aylar böyle geçti…
Ama tribündeki tartışma bitmedi…
Günün sonunda çoğu kimse “Adamın milletvekili, il başkanı, ilçe başkanı, belediye başkanı olma gibi amacı yok ama çıkıyor partisi adına çırpınıyor” görüşünde birleşti.
Bu kadar gizem yeter sanırım…
Yazımda bahsettiğim kişi; AK Parti Tanıtım ve Medya Başkanı Hasan Burgaz…
Son olarak ES TV’de meslektaşlarım Ali Baş, Arif Anbar ve Meltem Karakaş’ın karşısına çıktı. Canlı yayın konuğu oldu… Yayının içeriği, sorular, cevaplar ve Burgaz’ın performansı hakkındaki görüşlerim başka bir yazıya kalsın…
Burgaz’ın ikinci kez canlı yayına çıkması bazı partililer tarafından ‘hoş’ karşılanmadı.
Bu yönde görüşmeler yaptım.
Beni arayanlara “İlk canlı yayın sonrası bende sizin gibi düşünüyordum. Fazla cesur, aşırı zorlama ve ziyadesiyle gereksiz bulmuştum. Ama fakat lakin… Zaman bize şunu gösterdi… Eskişehir’de AK Parti adına konuşacak kimse yok! Sadece Zihni Çalışkan ve Murat Özcan… Üçüncü kişiyi gönül rahatlığıyla kimse sayamaz. Siyaset boşluk kaldırmaz. Öte yandan Hasan bi boşluk doldurma derdinde değil! Sadece isyan ediyor. CHP’nin yapıp ettiklerinden daha çok partisinin önde gelenlerinin suskunluğuna bir isyan…” gibi cümleler kurdum.
Yıllarca partisi ve lideri adına tek söz söylemeyenlerin ‘Ya bu Hasan da…’ diye başlayan cümleler kurmaya hakkı yok sanıyorum.
Burgaz, Şirintepe’ye bile duyurulamayan sorunları defalarca Türkiye’ye duyurdu. Yani işini de aksatmıyor… Ama ona sadece Tanıtım ve Medya Başkanı dersek haksızlık olur.
Performansıyla Muhalefet İşleri Başkanı unvanını da hak ediyor. Ve tüm bunları ‘formasız’ yaptı! Dedim ya formasız 10 numara… Demek bir de forması olsa…
Formasız 10 numara
Cihan Yıldırım
Yorumlar