Nebi Hatipoğlu’nun AK Parti’ye katılmasına sevinenler paniğe düşüp ondan bir kahraman yaratmaya çalışırken, İYİ Parti’den ayrılmasına kızanlar ise yine ondan bir hain yaratmaya çalışıyor.

Öncelikle Nebi Hatipoğlu’na kırılıp ve kızanlar, duygusal tepki vermek yerine politik tepki vermek zorundadır.  
Çünkü; Nebi Hatipoğlu hamlesini bir dostluk, aşk ya da aile arasında yapmadı, politik bir alanda gerçekleştirdi. 
Diğer türlü verilen duygusal tepkiler abartıya kaçtığı gibi ne sorunun çözümüne bir katkı sunacak, ne de siyaset açısından ders alınabilecek bir örneklem olacak. 

*
Peki kim, neden mahcup olmalı?
Bence Hatipoğlu, tam da mahcup olunacak noktada.  
Herhangi bir fikir üretmeden, partisiyle ışık hızıyla görüş ayrılığına düşmesi inandırıcılığını yitirmesine neden oluyor. Ayrıca siyasi hayatının kısalığı da göz önüne alındığında bence kabuğuna çekilip, sessizliğini korumalıdır.   
Unutmadan, seçimden önce “AKP’ye geçer misiniz?” sorusuna, “Hayır tabii ki geçmem AKP’ye, ne işim var. Ben bindiğim araçtan inmem” şeklinde verdiği yanıtı da daha dün gibi. 
Tüm bunlar göz önüne alındığında çok fazla mahcubiyet yeteneği olmasına gerek kalmıyor insanın öyle değil mi?
“Kendiliğinden mahcup oluverir” diyorsunuz. 

*
Hatipoğlu’ndan kahraman yaratmak isteyenlerin hali daha da içler acısı.
Hatipoğlu’na gelen tepkileri eleştiren AK Partili Murat Özcan’ın , ‘AK Partili bir meclis üyesinin CHP’ye geçişini’ örnek vererek, “bunlar siyasetin doğasında var” demesi de, kitle ile yapılan politikada yanlışı yanlışla örtme çabasıyla işi daha da korkunç bir boyuta taşıyor.  
Yani karşımızda gurur duyulacak bir mesele yok.  

*
AK Parti’nin mahcubiyet duyacağı noktaya gelirsek eğer; 
Eskişehir’deki milletevekilleri göz önüne alındığında, Eskişehirli bir milletvekili şehir ile buluşturamadılar. Belki de buna çok üzüldükleri için olsa gerek Eskişehirli bir milletvekilinin partilerine katılmasını bu denli coşkuyla karşılıyorlar.  
Haksızlar mı? 
Haklılar…
Sonuçta AK Parti Eskişehir’de, Eskişehirli olan bir milletvekiline kavuştu.
Diğer iki milletvekili göz önüne alındığında, Nebi Hatipoğlu’nun Eskişehir için daha fazla söz söyleme yeteneği olduğunu biliyoruz.  
Eskişehir’e bu denli uzak bir AK Parti’nin, kendi gerçekliğine sitem edip sevinci bu kadar abartmaması daha doğru bir tavır olabilirdi. 
Ancak toplum olarak hain ve kahraman arayışı içinde cebelleşirken doğruyu ıskalayabiliyoruz. 

*
AK Parti için bir diğer mahcubiyet alanı ise; Hatipoğlu’nun büyükşehir belediye başkan adayı olarak isminin anılmasından hiç rahatsızlık duymaması, aksine buna sevinç nidaları ile karşılık vermesidir.
25 yıldır iktidarda olan ve Eskişehir’de en fazla üyesi bulunan AK Parti,  daha dün siyasete girmiş, kendi partisinden istifa etmiş ve AK Parti’ye gelmiş bir kişiden kahraman yaratmaya çalışıyor. 
Sormazlar mı adama bu kadar mı naçar kaldınız diye. 
Öte yandan Nebi Hatipoğlu başarılı olur mu? 
Neden olmasın.
Pek çok sorunun parasal güçle aşılabildiğini biliyoruz.
Bu maddi güç Eskişehir’de kendine karşılık bulabilir mi?
Hatipoğlu’nun aldığı yola bakınca şüphesiz demekten başka çare kalmıyor sanki.
Bu nedenle Nebi Bey’e bence herkes büyükşehir belediye başkan adayı olarak baksın.
Hatta AK Parti’nin Eskişehir’de yeni patronunun Nebi Hatipoğlu olduğunu söylemek için kendi adıma hiçbir sakınca görmüyorum…