20 yılın ardından iktidar tepeden tırnağa yorgundu. Erdoğan’dan mahalle başkanına kadar hepsi yorgundu. Elbette doğal ve normal bir yorgunluk…
Muhalefet de yorgundu! Defalarca seçim kaybetmek elbette yorgunluk hatta umutsuzluk demekti.
2019 yerel seçimin ardından muhalefetin yorgunluğu geçer gibi oldu.
Altılı Masa…
Ekonomik sıkıntılar…
Pandemi, deprem…
Anketler…
Hepsini alt alta yazan muhalefet, umutlandı. Çünkü ‘kağıt üzerine’ yazınca umut artıyordu!
Günün sonunda umutlar boşa çıktı.
Her şeye rağmen Erdoğan, yenilmedi!
Hayat devam ediyor…
Fakat siyaset devam etmiyor!
Siyasetin tüm dertlerin çözümü olduğuna inanırım. Ödenek bekleyen akademisyenden yapılacak çevre yoluna, okul öncesi eğitimden sanatçıya kıymet verilmesine kadar…
Hepsi siyasetle mümkündür. Ve her şey siyasettir.
Aklım yettiğinden beri siyasetin bi şekilde içindeyim.
Siyaset her zaman olmalı. Savaş zamanı bile siyaset yapılır, yapılmalı.
Bazen kötü günler yaşarız. Şimdi siyasetin zamanı mı denir? Her zaman siyasetin zamanıdır. Elbette üslup çok önemli. Şehit cenazeleri gibi kritik durumlar siyasetin konusudur ama dediğim gibi kelimeler özenle seçilmeli.
Politika konuşmak demektir.
Siyaset umut olmak demektir.
14 Mayıs sonrası kısmen, 28 Mayıs sonrası ise tam anlamıyla bir ‘siyasetsizlik dönemi’ yaşıyoruz. Bunu çok ‘tehlikeli’ buluyorum.
Burada ciddi bir sorun var.
Ve bu sadece muhalefetin değil belki de önce iktidarın sorunudur!
Peki, ne oldu 28 Mayıs sonrası?
Çevremdeki çoğu kimse siyaset konuşmamaya başladı. Kazara biri lafını edecek olsa ‘amannnn bırak şu işleri’ denilerek adeta susturuluyor.
Boş verrrr deniliyor…
Sen hala bu işlerle mi uğraşıyorsun, deniliyor…
Hayat kısa, kuşlar uçuyor deniyor…
Reca ederim bu bahsi kapatalım artık deniyor…
Bunu diyenler siyasetle öyle veya böyle ilgili kimselerdi! Hiç siyaset konuşmayan insanlar değillerdi bunlar. Şimdi gidin bakın sosyal medya hesaplarına… Komik kedi videoları var!
Olmaz! Böyle bir şeyi kabul edemeyiz.
Bırakamayız o işleri…
Boş veremeyiz…
Kapatamayız o bahsi…
Elbette uğraşacağız bu işlerle…
Siyaset her zaman olacak, olmalı, oldurun.
Politika yapmaya, politika konuşmaya devam edin. Hem de her zamankinden daha fazla… Her köşe başında, tatilde, yolculukta, bayram ziyaretlerinde, her evde, her ofiste politika konuşulmalı.
Politika konuşmak değil konuşmamak tehlikeli!
Umarım bu durum geçicidir.