“…Yazıyla okur buluştuğunda, yazarın metinde bıraktığı boşlukları dolduran okur, diğer taraftan da yeni boşluklar ekler, metine...” diyor, “Calvino’yu Niçin Okumalı?” adlı kitap...
Ve şöyle devam ediyor; “… Metinin anlamı yazma sürecinde değil, aslında okuma sürecinde yani anlama sürecinde ortay çıkmaktadır…”.
Bu demek oluyor ki; yazılan bir şeyin okur sayısı kadar anlamı var...
Biz yazarlar, makalelerimizin sanki okur tarafından olduğu gibi anlaşılacağı düşüncesiyle, konuya son noktayı koymaktan kendimizi alamıyoruz…
Bende Calvino’dan etkilenerek, bu ayki yazımda, uzun zamandır düşündüğüm bir konuyu kendi yorumumu katmadan okurlarımla paylaşarak, istedim ki bu boşluğu değerli okurlarımız doldursun…
Belki sizlere yardımcı olabilir düşüncesiyle öncelikle “umut” ve “strateji” kavramlarının sözlük anlamalarını paylaşmak istiyorum.
Umut; “Bir kimsenin kişisel yaşamındaki olay ve durumlarla ilgili olarak gelecekte olumlu sonuçlar çıkabileceği ihtimaline dair duygusal inancı veya ummaktan doğan güven duygusu” olarak ifade ediliyor.
Strateji ise; “Gelecekteki bir istek için uygun bir plan veya yöntemi tercih etmek, ileri sürmek” veya “mevcut olanaklarla koşulları örtüştürerek geleceğe taşıma sanatı” olarak tanımlanmaktadır.
Yazıma konu olan tartışmanın kökeni, ABD’nin eski başkanlarından Obama’nın ülkesine yönelik kullandığı “Değişim ve Umut” sloganına karşı bir açık mektup yayınlayan ekonomist Benjamin Ola Akande’nin itirazına dayanmaktadır.
Bu itirazın gerekçesi ise; “…Duygu özelliğine sahip olan umut, strateji gibi somut sonuçlar almaya yönelik bir kavramla birlikte kullanılamaz. Umut seni ancak bir yere kadar götürür. Kendinin veya ülkenin sorunlarını öylece ortadan kaldırmayı dileyemezsiniz. Sorunları azaltmak ve olumlu fırsatları artırmak için doğru bir strateji ve yoğun bir çaba gösterilmesi gerekir”. Çünkü “değişim” bir hedef olmadığı gibi “umutta bir strateji değildir” savını ileri sürülmüştür.
Bu yaklaşım oldukça taraftar bulmuş ve farklı alanlarda etkinlik gösteren stratejisiler tarafından yaygın olarak kullanılmıştır.
Ancak, dünyanın en prestijli iş ve yönetim dergisi olan Harvard Business Review’de 2012 yılında yayınlanan bir makalede “Umut Bir Stratejidir” savı desteklenmektedir.
Bu makaleye göre; “…Umut bir strateji değildir zihniyeti, insanlarda çoğunlukla eylemsizlik ve karamsarlıkla sonuçlanmaktadır. Oysa strateji olarak umut yaratıcılığa ve cesur eylemlere ilham vermekle birlikte güven oluşturur, sorunların çözümlerine yönelik sabır göstermemize yardımcı olarak başarı için gerçekçi iyimserliği destekler. Çünkü umut, hedefe yönelik bir kararlılık duygusuna ve bu hedeflere ulaşmak için tasarımları yapmaya dayanan olumlu bir bilişsel durumdur…” şeklinde ifade edilmektedir.
Şimdi son söz sizde sevgili okurlarım…
Umut bir strateji midir?