Mihalıççık ilçesi Yunusemre Mahallesi’nde mezarı, makamı ve türbesi var. Her yıl mayıs ayının ilk haftasında (1-7 Mayıs) Yunus Emre Kültür Ve Sanat Haftası olarak kutlanıyor.
Eskişehir’in girişinde Yunus’un diyarına hoş geldiniz yazar.
Eskişehir’den bahsetmeye başlayan Yunus’un diyarı, hoşgörü diyarı Eskişehir diye başlar sözlerine…
Yunus ve Eskişehir…
Yılmaz Büyükerşen AÜ’deki kampüse ismini verdi. Bir hastanemiz, bir kültür merkezimiz, bir caddemiz var.
Her yıl anma töreni yapıyoruz. Tren kalkıyor…
Yıllardır ne yaparsak yapalım Yunus’u, Mevlana gibi tanıtamadık. Belki anlamadık, belki anlatamadık.
Bazı valiler döneminde ciddi hazırlıklar da yapıldı.
Resim ve kompozisyon yarışmasından öteye gidemedik.
Devlet büyüklerini anma törenine getiremedik. Yunus’un Eskişehirli olduğunu, Eskişehir’e çok yakıştığını toplumun geneline yayamadık.
2013 yılındaki Türk Dünyası Kültür Başkenti olduk. Bu çok iyi bir fırsattı. Yunus’un tanıtımı adına fakat o fırsatı da iyi değerlendiremedik.
Yılmaz Hoca’nın yıllar önce yaptığı teklif belki yeniden gündeme gelmeli.
Hoca, Yunus’un temsili kabrinin Büyük Park’a yapılmasını önerdi. Anma ve törenlerin orada yapılmasını istiyordu Hoca.
Bu şekilde Yunus’un ve mesajlarının daha geniş kitlelere ulaşacağını düşünüyordu.
Yılmaz Hoca, Yunus’un ‘garib’ kalmaması için hayatı boyunca uğraştı, hala da bu konuda mesai harcıyor.
Yine Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt da ciddi Yunus Emre mesaisi yapanlardan… Kurt bu işe kafa yoranlardan… Fakat istediklerini tam olarak yapabilme şansı bulamadı.
Sonuçta Bizim Yunus, hep garib…
Umarım gelecek yıllarda Yunus Emre’miz hak ettiği ilgiyi görür. Çünkü yüzyıllar önce verdiği mesajlara herkesin, hepimizin çok ve başta Avrupa olmak üzere tüm dünyanın ihtiyacı var.
Eskişehir’in, Yunus Emre’nin kenti olması dileğiyle…