İnflamasyon, enflamasyon, yangı veya halk arasında bilinen adı ile iltihaplanma, canlı dokunun her türlü canlı, cansız yabancı etkene veya içsel / dışsal doku hasarına verdiği bir dizi yanıttır. Latince olarak "ateşe vermek" teriminden köken almıştır. Bu yanıt hücresel, humoral (sıvısal) ve vasküler (damarsal) olabilir.

Tıbbi olarak inflamasyon, iç veya dış etkenler nedeniyle hasar gören dokuların selüler ( hücresel ), humoral ( sıvısal ) ve vasküler ( damarsal ) olarak cevap verdiği, bir seri yaşamsal yanıt süreci olarak tanımlanabilir.

İnflamasyon ne işe yarar?

  İnflamasyon çok kapsamlı bir tepki olduğundan doğuştan gelen bağışıklık sistemi içerisinde incelenir. Çok az olduğu takdirde zararlı uyarana karşı yeterince tepki verilemez ve doku hasarı oluşabilir. Buna karşın yüksek düzeyde inflamasyon da zararlı uyaranı ortadan kaldırabilir ancak vücudun kendi kendine zarar vermesine neden olabilir.

İltihaplı hastalıklar genellikle inflamasyonun 5 işareti aranır:

1. bölgesel ısı artışı,

2. ağrı,

3. kızarıklık,

4. şişlik ve

5. fonksiyon kaybı gibi belirtilerle seyreder.

Gerekli tedavi yapıldığında akut inflamasyon ortadan kalkar fakat kronik inflamasyon kolayca iyileşmediği için vücuda zarar vermeye devam eder.

Kronik (düşük seviyeli,uzun süreli) inflamasyonda bağışıklık hücreleri sağlıklı dokulara sürekli saldırarak kanser, diyabet, kalp hastalığı, kalp krizi, otoimmün hastalıklar, Alzheimer gibi durumlar ve diğer bazı hastalıklarla sonuçlanmaktadır.

Kronik inflamasyonun nedenleri

 a-Yaralanma, kırık, incik,yanıklar, doku hasarı, tahrişler, kesilme, içerden veya dışardan vücudu etkileyen diğer faktörler(ülserler gibi).

 b-Şişmanlık

c-Dengesiz beslenme: Aşırı şeker, şekerli içeçekler, rafine ve işlenmiş gıdalar, gluten,trans ve doymuş yağlar.

 d-Hareketsiz yaşam şekli, yaşlılık

 e-Stres, Serbest radikaller, depresyon,uykusuzluk,

 f-Gizli veya açık enfeksiyonlar ,

g-Gıda ve Çevre kaynaklı allerjik maddeler, Su, hava, Toprak ve Gıda kirliliği

 h-Gıda ve çevre kaynaklı toksik maddeler,

i-Metabolik sendromlar: Yüksek tansiyon, yüksek kan şekeri ile yüksek kan trigliseritleri vücudumuzda inflamasyon olduğunun ve diyabet ile kalp hastalığı bakımından risk altında olduğumuzu gösterir.

Kronik inflamasyonun belirtileri ve risk faktörleri

  • Aşırı kilo: Yağ kütlesi inflamasyon oluşturma konusunda oldukça etkilidir.
  • Yaş: İleri yaş hücresel düzeyde işleyişi yavaşlatır, antioksidan kapasiteyi azaltır. Bu durum daha fazla serbest oksijen radikali ve daha fazla inflamasyon ortaya çıkması demek.
  • Kan yağları:  Trigliserit ve LDL düzeylerinin kontrolsüz yüksekliği ciddi bir inflamasyon riski oluşturur.
  • İnsülin direnci: Burada ciddi bir anlam karmaşası var. Sebebi ise insülin direncinin kronik inflamasyonun hem sebebi hem de sonucu olabilmesi. Çünkü inflamasyon kan şekeri kontrolünü bozarak insülin direnci oluştururken; var olan insülin direncine bağlı kontrolsüz ve yüksek seyreden kan şekeri vücutta inflamasyon oluşturur. Dolayısıyla insülin direnci olan kişiler inflamasyon açısından ciddi risk taşırlar.

Alerji: Savunma hücrelerinin fazla olması demek sizin için normalde zararlı olmayan maddelere karşı vücudunuzun hassas olmasıdır.

Alzheimer hastalığı: Savunma hücreleri diğer yapılar gibi beyin hücrelerinize dolaylı yoldan zarar verebilir.Hatta yapılan bir araştırmada inflamasyonu gösteren kan değerleri (CRP ve IL-6) yüksek olan bireylerin zihinsel performanslarının daha düşük olduğu gösterilmiştir .

Kalp damar hastalıkları: İnflamasyonun sürekli olarak tetiklenmesi damarlarınızda oluşan kolesterol plaklarını tetikleyebilir, büyümelerine neden olabilir veya daha fazla pıhtılaşma yaratabilir.

Kanser: Bağışıklık sisteminin kanser için temel savunma mekanizmamızdır. İnflamasyon da bir bağışıklık sistemi yanıtı olduğuna göre kanser de önmeli bir unsurdur.

Tip 2 diyabet: Sonradan gelişen ve yaşam tarzıyla yakından ilişkili olan tip 2 diyabetinen büyük sorumlularından biri kronik inflamasyon. Çünkü inflamasyon sırasında salınan ve kronik inflamasyonda çok yüksek olan bazı maddeler (sitokin ve proinflamatuar) hücrelerin insülin kullanım mekanizmasını bozabilir. Sonuç önce insülin direnci, sonra ise tip 2 diyabettir.

Kronik inflamasyon tanısı

Hassas CRP düzeyleri: Bu tetkik normal CRP’den farklıdır ve düşük CRP düzeylerini daha iyi gösterir. Kronik inflamasyonda da sınırlı ve hafif bir yanıt beklediğimiz için hassas CRP en kullanışlı yöntem olarak değerlendirilir.

İnterlökin düzeyleri: Çok az merkezde yapılan ve inflamasyon sürecinde görev alan hücrelerin saldığı TNF-α, IL-6 ve IL-8 düzeyleri yol gösterici olabilir.

FAZLA EGZERSİZ VÜCUTTA İNFLAMASYONA NEDEN OLUR!

Egzersiz programları ve günlük aktiviteler; kalp hastalarında daha erken iyileşme sağlar. Diyabet 2009 yılında Gerontology dergisinde yayınlanan bir makaleye göre, hücrelerin birbiriyle iletişimini sağlayan sitokinler(inflamasyon habercisi kimyasallar) insülin sinyalizasyonuna müdahale ederek, insülin direncinizin ve kan şekerinizin artmasına neden olabilir. Artan insülin direnci hem diyabet riskinizi, hem de kilo alma riskini artırabilir.

 Egzersiz vücudunuzun doğal antioksidan kapasitesini geliştirir. Bu durum inflamasyon ile savaşmak için size düzenli olarak destek olur.

Aerobik egzersiz yaptığımızda vücudun harcadığı enerjiyi yerine koyması için 20 kat daha fazla oksijene ihtiyaç duyarız.Oksijen temini için üretilen serbest radikaller kas ve damar gibi dokularda enerji krizi oluşturarak oksidatif zedelenmeye neden olur.

Düzenli fiziksel aktivite koruyucu özellikte olan antioksidan serbest radikaller üretse de yoğun egzersizlerle oluşan oksidatif hasarlanma ile antioksidanların koruyucu etkisini baskılamaktadır. Bu serbest radikallerle oluşan oksidatif stres, kronik ve sistemik inflamasyona sebep olur ve hücre yapısındaki proteinleri,  ve genleri bozmaktadır. Yoğun ve uzun süre aerobik egzersiz vücutta kronik inflamasyon oluşturabilir.

Egzersiz günleri arasında birer gün vücuda toparlanma ile egzersiz tiplerini değiştirerek yapılmalıdır.

 Haftada minimum üç gün, günde 30-60 dakika arası orta tempolu egzersiz.

Yapılan araştırmalarda kötü uyuyan bireylerde kronik inflamasyon belirteci olan ve daha önce belirttiğim TNF-α ve IL-1β düzeynin arttırıyor.