Avasküler Nekroz Herhangi bir hastalık veya yaralanma kanın serbestçe bir kemiğe akmasını engellerse, o kemik hücreleri ölmeye başlar. Kemik kururken, çevresindeki kıkırdak da bozulmaya başlar ve bu da ağrıya neden olur. 

Avasküler kalça nekrozu kanın uyluk kemiğinin (femur) üst kısmına akması engellendiği zaman meydana gelir. Kemiğin zarar gören kısmı baş (Kalçanın yuvasına uyan top şekilli kemik parçası) ve boyundan (Kalça kemiğinin, başın hemen altında kalan kısmı) oluşur. Buraya kan gelmezse, kemiğin bu parçası ''ölmeye'' başlar, parçalanır ve üzerindeki kıkırdağın bozulmasına yol açar.  

Femur başı avasküler nekrozu ile ilgili olarak akılda tutulması gereken temel bilgilerden biri, has- talığın çoğunlukla iki taraflı olduğudur. İki taraflı tutulum oranının %50’nin üzerinde olduğu bilinmek- tedir.  

Nedenleri
Femur boynunun kırıkları, 
Gut hastalığı, 
Pıhtılaşma hastalıkları, 
Orak hücreli anemi  ,
Uzun süreli kortizon (steroid) kullanımı,
vurgun da bu hastalığa neden olabilir (Vurgun, kişi yüksek basınçlı bir ortamdan düşük basınçlı ortama geldiği zaman (Mesela derin sularda yüzen dalgıçlar su yüzüne çıktıklarında) meydana gelir.

Hastalığın en önemli belirtisi ağrıdır.Ağrı; kasıkta, kalça önü veya arkasında hissedilebilir. Hastalarda yürürken aksama ve zor yürüme eşlik eden problemlerdendir. 

Sinsi ilerleyen bir hastalık olarak başlangıç evresinde genellikle semptomsuzdur. Bu aşamada eklem hareketleri korunmuştur.
İlerlemiş dönemlerde hastanın ağrısının belli hareketlerle daha da belirginleştiği ve özellikle iç rotasyonun kısıtlandığı görülür. 
Hastalığın son dönemlerine kadar eklem kıkırdağı ve asetabulum korunur. Ancak eklem kıkırdağının bozulmasıyla birlikte bir grup hastada, bazı hareketlerde “klik” sesi şikayeti başlar ki, bu durumun, eklem içi serbest fragman varlığına bağlı olduğu düşünülür. 
hastalığın erken evrede iken tanınmasının femur başında meydana gelebilecek çökmeyi önlemek açısından son derece önemlidir.Kalça veya kasık ağrısı ile başvuran hastada, femur başı avasküler nekrozuna neden olabilecek patolojilerin sorgulanması erken tanının ilk basama- ğını oluşturur. Bu aşamada, kalça hareket genişliğinin saptanması da mutlak bir zorunluluktur.  

Avasküler nekrozun tedavisi    
Hastalığın tedavisindeki amaç , etkilenen eklemin fonksiyonunu yeniden kazandırmak , kemik yıkımının ilerlemesini durdurmak ve ağrıyı azaltmaya çalışmaktı. Bu amaçla da eklem üzerindeki yük azaltılmaya çalışılır ( istirahat ) , ilerlemesini sağlayan etkenler azaltılmaya çalışılır ( travma , kortizon , alkol vs..) , HBO ( hiberbarik oksijen ) ve fizik tedavi yöntemleri kullanılır , en son da cerrahi teknikler kullanılır.  

Günümüzde artık cerrahi olmayan tekniklere SVF kök hücre tedavisinin eklenmesi ile Evre 1 ve kalçada harabiyet
yapmamış ya da az miktarda yapmış hastalarda SVF kök hücre uygulamaları ile hastalığın ilerlemesinin durması ve hatta kemik yapının yeniden kanlanması sağlanarak hastalığın iyileşmesi mümkün olabilmektedir.
Protez ameliyatı ile Avasküler Kalça Nekrozu (AVN) Tedavisi ise femur başı traşlanması ve kök hücre ekimi dahi femur başını kurtaramayacak durumda olduğunda yapılır. Hasarlı kısımlar çıkarılarak hastaya kalça protezi yapılır. Hasarlı eklemi protezle değiştirerek hastanın kalçasına yeniden hareket kabiliyeti kazandırılarak ağrı ve hareket kısıtlılığından kurtarılır. Protez e rağmen hala hasarlı kısım var ise proteze ek olarak da kalça eklemine kemik iliği kaynaklı kök hücre ekilerek daha hızlı bir doku iyileştirmesi sağlanabilir. 
Sağlıkla kalın..