Her şey 2019 ilkbaharında başladı. Zaten epeydir gitmek istediğimiz bir destinasyondu Balkanlar. Hem de araçla road tour hesabı. Rüya gibi. Ölmeden görülecekler listemde de üst sıralarda olduğu için planlar patladı yaz için. Yunanistan, Makedonya, Arnavutluk derken ver elini Montenegro. Montenegro’da, herkes Budva, Kotor peşinde ama Bar şehri onlara göre daha az turistik, daha lokal. Çok sevimli, görülesi bir yer. Hem de Budva, Kotor yolu üzerinde. Montenegro, Bar şehri old town da konumlu olan Dino Cevabi isimli işletme tipik bir esnaf lokantası kıvamında. Ama, her şey mi üst düzey olur. Bardakta gelen yoğurt standart olsun mesela, yok, fena valla. Patlıcanı közleyip sirkeye yatırmışlar, gözün eti görmez. Biz, karışık et tabağı söyledik into the middle hesabı. Cevabi(köfte) tipik bir balkan köftesi. Benim çok sevdiğim bir tarz. Eskişehir’de Tuna 2, Bursa’da ki Rodop İlkerin akrabası diyebiliriz. Dana biftek ağızda dağılıyor. Yaşamak lazım. Hele o dana ciğer. Ciğer sevmeyene et diye yutturursun. Pamuk gibi. Hiç mi koku olmaz, hiç mi sinir olmaz. Mis, mis. En önemli ayrıntı ise, az orta vs. demeden hepsini içi sulu getirmiş ustam. Tamam kabul, etleri lezzetli ama onu pişirmek de ayrı sanat. Fakat işin olmazsa olmazı et kalitesi. Biz nasıl Eskişehir’den Bursa’ya giderken 5-10 km’lik mezitlerde ayıla bayıla doğadan gözümüzü alamıyoruz. Balkanların tamamı bu şekilde. Et kalitesi nasıl iyi olmasın. Kilometrelerce gidiyorsunuz, her yer yemyeşil. Sağda, solda, her yerde otlayan küçükbaş ve büyükbaşlar. Onun için Balkanlardaki tüm işletmeler et ve et ürünleri konusunda çok başarılı fakat Dino Cevabi gibi şahsiyetini kaybetmemiş lokal işletmeler diğerlerine göre birkaç adım önde diyebiliriz. Bir de eski evler, daracık Arnavut kaldırımları, tepedeki kale ise işin cabası. Sizi bambaşka diyarlara götürüyor. Ambiyans olağanüstü diyebilirim.
Afiyetle kalın...