Emine Girgin yazdı...
Hayat ne tuhaf…
Bir şeyler yaşanıyor ve bitiyor. Bazen haksızlığa uğruyorsunuz ve “kime neyi anlatacağım?” deyip önünüze bakmayı seçiyorsunuz. İnsanların ağzı torba değil ki büzesiniz. Olmayan bir şeyleri olmuş gibi göstermeyi marifet zannederler. Engelleyemezsiniz.
Ama evren öyle mi? Bazen sizin bile unuttuğunuz bir haksızlığı karşılıksız bırakmıyor ve unutmuyor. Bu evrenin adalet sistemine hayranım. Evren yalnızca haklının yanında.. Onun tek bir doğrusu var ve bu beni çok mutlu ediyor.
Ben çok mu doğruyum? O yüzden mi bu satırları yazıyorum? Hayır.. İnsanoğluyuz vardır bizimde yanlışlarımız. Çok mu safım? Hayatta öğrendiğim yaşadığım tüm tecrübeler gözümü açsa da, kalbimi kirletmediğim için kalbimin saf olduğunu söyleyebilirim. Bilerek veya bilmeyerek yaptığım yanlışlarım olmuştur. Ama benim yalnızca kendime zararım olmuştur. Yaptığım seçimlerle kendime verdiğim zararlar.. Bilerek ve ya isteyerek kimseye zarar veremem. Birini kıracak bir cümle kuruyorsam şayet doğruyu konuştuğumdan kırılıyorlardır mutlaka. Olmayan şeyleri kafamdan uydurmadım bu yaşıma kadar. Gözümle görmediğim şeylerin altını çizerim “görmedim” diye. Hissettiklerimi dile getiririm. Düşündüklerim ve kendi analiz ettiklerim kadardır her şey.
Çok üzücü bir olay yaşamıştım mesela size onu anlatayım. Hayatımdaki adam aynı ortamda olduğumuz arkadaşımızla ilişki yaşadı. Bu bence bir ihanet ama devir o kadar değişti ki normale indirgendiği için size bırakıyorum yorumu. O gün onlara aynı zararı vermemi isteyen birisine demiştim ki, “Herkes beni yaralayabilir, çünkü bu onların kendi karakterleridir. Ben gördüğüm her zarara rağmen kendi doğrularımdan şaşmam. Ben yaralandım diye onları da kanatmam!”
Böyle bir olayda sağduyulu çıkmak zordur. Ama benim kalbim şuna sonsuz inanıyor. Benim için yanlış olanlar hayatımdan bir şekilde çıkıyor. Doğrular gelebilsin diye alan açıyor.
Doğru tektir, yanlış yanlıştır sevgili okuyucularım;
Genel olarak özüne dönecek olursam konunun, kimseyi bile isteye incitmek istemem tabi ki fakat beni incitmekten korkmayan herkese de kimse incinmesin diye dürüstlüğümden vazgeçemem. İçimde tutup kendimi hasta edemem. Bir problem varsa o gün o konuyu konuşup çözmeyi veya hayatlarımızdan tamamen çıkmayı tercih ederim. Kimsenin yüzüne konuşamayacağım şeyleri arkasından konuşmayı tercih etmem. Öyle çok hikâyem vardır, yüzüne hatalarını vurduklarım. “Off Emine! Bu da denir mi pat diye insanın yüzüne?” diye çok kez uyarılmışımdır. Konuşulmalı arkadaşlar..
Hem de tam da öyle. Pat pat! Her şey.. Çok geç olmadan her şey masaya yatırılmalı çünkü. Susulan her hikâye çığ gibi büyüyor. Ufacık bir konu bile belki artık çıkılmaz bir noktaya varıyor.
Söylüyorum size; şeffaflık!
Ya ben yanlışımda bile şeffaf olmayı seçiyorum. Zordur yaptığı yanlışı da savunmak. Doğru şeyleri yaparken göğsümüz kabarır fakat yanlışımızı dile getiremeyiz ya.. “Evet ben bu yanlışı yaptım” diyecek kadar şeffaflığı seçiyorum. Ya şeffaf olalım birbirimize zaten ne gerek var ki yalana dolana. Yalanla hayatlarımızda kalıp kandıracaksak nasıl samimi bir hikâye çıkabilir ki bizden? En azından samimi bir “merhaba” kalır hayatlarımızda. Kimse kimseyi kaybetmeden. Birbirimize belki yanlış ama hayatın bir yerlerinde doğruyu yaşayarak. . Yani ben buna inanıyorum. Bazı şeyler konuşulmuyor, üstü kapanıyor. Böyle olduğunda her şey biraz daha büyüyor ve çıkmaz bir hal alabiliyor. Her gün biraz daha nefret ediyorsun belki, yenik düşüyorsun nefsine olmayan şeyleri de incitmek için söylüyorsun. Sonra ah o ilahi sistem!
Bir gün yeniden bunu karşına çıkarıyor ve tokat gibi yüzünüze çarpıyor ve kendi mahcubiyetinizi yaşıyorsunuz. Söyleyeceğim o ki sevgili dostlarım, ben doğrumla ve ya yanlışımla her şeyimi tüm kalbimle söyleyecek cesaretteyim. Yani bende gri olmaz. Beni ya beyaz ya da siyah görürsünüz. Bununda gerekçelerini açıklarım. Netlik hayatta en önem verdiğim şey ve net olduğunu gördüğüm herkesle her yolu yürürüm ben.. Köprüyü geçene kadar ayıya dayı derler ya hani bir de, sevmediğim birini seviyormuş gibi yapamam ben. Bana aşırı ters şeyler bunlar. Benim kalbim yüzümde.. Ful hd izleyebilirsiniz tüm düşüncelerimi hissettiklerimi yüzümden valla bak.
Bu sebepten sevenimde çok sevmeyenimde..
Ya sevmeyiverin beni, sevmeyenler hayatımın neresinde ne kadar önemliler ki zaten?
Her zaman evrenin adaletine güvenirim. Suskun kalan her hakikat, er ya da geç gün yüzüne çıkıyor. Çünkü doğru her zaman kazanan taraftır.
Sevgilerimle.